Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
CİZRE : Turkish Turkish Hukuk

Eskiden müslüman olmayanlardan askerlik ödevine karşılık alınan para

CİZVİT : Turkish Turkish Hukuk

İsa derneği adlı bir hıristiyan derneğinin üyesi

DAD : Turkish Turkish Hukuk

Vergi, doğruluk, adalet

DAFİ : Turkish Turkish Hukuk

Defeden, savunan, defi ileri süren

DAHİ : Turkish Turkish Hukuk

Girme, karışma, tesir, nüfuz, etki

DAHİL-İ DAVA : Turkish Turkish Hukuk

Davaya katılma, davanın başkasına teşmili (kapsatılması)

DAL : Turkish Turkish Hukuk

Davet eden, sebep olan

DALYA : Turkish Turkish Hukuk

Birşey sayılırken birim olarak alınan sayıya gelince söylenen söz

DANİK : Turkish Turkish Hukuk

Bir dirhemin altıda biri

DANİŞ : Turkish Turkish Hukuk

İlim, bilgi

DARE : Turkish Turkish Hukuk

Vermek, bir malın mülkiyetini devretmek

DAREYN : Turkish Turkish Hukuk

İki dünya; bu ve öteki dünya; dünya ve ahiret

DARR : Turkish Turkish Hukuk

Zarar, zararlı

DARÜLBEDAYİ : Turkish Turkish Hukuk

Konservatuarın eski adı

DARÜLFÜNUN : Turkish Turkish Hukuk

Bilimler yurdu; eskiden üniversiteye verilen ad

DARÜLKÜTÜP : Turkish Turkish Hukuk

Kütüphane

DARÜSŞİFA : Turkish Turkish Hukuk

Şifa yurdu, sağlık ocağı, tımarhane

DAVACI : Turkish Turkish Hukuk

Dava açan kimse; devletten hukuki himaye isteyen kişi; kamu davasında davacı (kural olarak) savcıdır

DAVALI : Turkish Turkish Hukuk

Davacı tarafından davanın kendisine yöneltildiği, kişi; müddealeyh

DAVAYI MÜTEKABİLE : Turkish Turkish Hukuk

Karşılık dava

DAYİN : Turkish Turkish Hukuk

Borç veren, alacaklı

DAÜKELP : Turkish Turkish Hukuk

Kuduz hastalığı

DAÜSSILA : Turkish Turkish Hukuk

Yurt özlemi; yurdunu özleme

DAİN : Turkish Turkish Hukuk

Borçveren, alacaklı

DAİYE : Turkish Turkish Hukuk

Kötülük, insanı teşvik eden