Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
DEMONSTRATİON : Turkish Turkish Hukuk

Gösteri, nümayiş

DEMORALİZE OLMAK : Turkish Turkish Hukuk

Morali bozulmak, cesaretini yitirmek

DENAET : Turkish Turkish Hukuk

Alçaklık

DENONSİYASYON : Turkish Turkish Hukuk

Devletlerarası sözleşenlerden birinin diğeri ile anlaşmadan daha önce yaptıkları sözleşmeyi reddetmesi

DENİ : Turkish Turkish Hukuk

Alçak, alçakça iş yapan

DEONTOLOJİ : Turkish Turkish Hukuk

Meslek veya iş ahlakını inceleyen bilim dalı

DEPLASMAN : Turkish Turkish Hukuk

Spor takımlarının kendi sahasında değilde başka bir yerde karşı takımın evinde karşılaşma yapmaları

DEPOR : Turkish Turkish Hukuk

Erteleme tazminatı

DERAMED : Turkish Turkish Hukuk

Bir görev sahibinin ulufesi ve bir vardiatın geliri

DERCETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Araya sokmak, araya sıkıştırmak,(kenarına, altına, arasına) yazmak

DERDEST : Turkish Turkish Hukuk

Görülmekte olma, incelenmekte olma, hemen yakalama, yakalayıp götürme; tutuklama

DERKENAR : Turkish Turkish Hukuk

Kenara yazılmış yazı,açıklama notu, çıkma yazı, yana yazılan gerekçe

DERMEYAN : Turkish Turkish Hukuk

İleri sürülmek, kullanılmak

DERPİŞ ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Öngörmek, gözönünde bulundurmak

DERSAADET : Turkish Turkish Hukuk

Saadet kapısı; İstanbul

DERUHTE ETMEK : Turkish Turkish Hukuk

Sağlamak; yükümlenmek, üstlenmek

DERİVASYON : Turkish Turkish Hukuk

İki yer arasındaki engeli ortadan kaldırmak

DESALS : Turkish Turkish Hukuk

Desisler; hileler, oyunlar, dalavereler

DESATİR : Turkish Turkish Hukuk

Düsturlar, kurallar; devlet yasalarını içine alan kitap

DESSAS : Turkish Turkish Hukuk

Hileci, oyuncu

DESTRES OLMA : Turkish Turkish Hukuk

Ele geçirme, ele geçirerek erişme

DESİSE : Turkish Turkish Hukuk

Hile, oyun, entrika

DETERMİNİZM : Turkish Turkish Hukuk

Gerekircilik

DEVALÜASYON : Turkish Turkish Hukuk

Ulusal paranın yabancı paralara oranla değerinden düşürülmesi

DEVAİR : Turkish Turkish Hukuk

Daireler