Multilingual Turkish Dictionary Turkish

KUVVEİ CEBRİYE : Turkish Turkish Hukuk

Zor kuvvet, zor kullanma

KUYUD : Turkish Turkish Hukuk

Kayıtlar, bağlar; deftere geçirmeler

KUYUDAT : Turkish Turkish Hukuk

Kayıtlar

KUYUDATI ATİKA : Turkish Turkish Hukuk

Eski kayıtlar

KUZAT : Turkish Turkish Hukuk

Kadılar

KUŞET : Turkish Turkish Hukuk

Tren veya gemi yatağı

KÜBRA : Turkish Turkish Hukuk

Büyük, büyük önerme

KÜBİZM : Turkish Turkish Hukuk

Eşyayı hep geometrik biçimlerde gösteren sanat akımı

KÜFFAR : Turkish Turkish Hukuk

Kafirler; islam dinini benimsemeyenler

KÜFR : Turkish Turkish Hukuk

Allaha inanmama; dinsizlik

KÜFÜR : Turkish Turkish Hukuk

Sövme, sövgü

KÜLLİYEN : Turkish Turkish Hukuk

Tamamen, büsbütün, tamamıyla

KÜLLİYETLİ : Turkish Turkish Hukuk

Çok miktarda; bol

KÜLÇE : Turkish Turkish Hukuk

İri ve tek parça maden

KÜNH : Turkish Turkish Hukuk

Bir şeyin iç yüzü, öz

KÜPEŞTE : Turkish Turkish Hukuk

Gemilerde güverte parmaklığı; parmaklıkların üzerine yerleştirilen ağaç bölüm

KÜÇÜK AVARYA : Turkish Turkish Hukuk

Hususi avarya; büyük avaryadan sayılmayan ve yolculuğun olağan yükümlerinden olmayan hasarlar ve giderler

KÜŞAT : Turkish Turkish Hukuk

Açma, işletmeye açma

KİBS : Turkish Turkish Hukuk

Bir yeri tarla haline getirmek için çukurlara doldurulan toprak

KİLARDAR : Turkish Turkish Hukuk

Kilerci, anbarcı

KİMESNE : Turkish Turkish Hukuk

Kimse

KİRAM : Turkish Turkish Hukuk

Büyükler; soylular

KİSB Ü KAR : Turkish Turkish Hukuk

Kazanç, kar

KİSBİ : Turkish Turkish Hukuk

Sonradan edinilen

KİSE : Turkish Turkish Hukuk

Eskiden yüzakçeye verilen ad