Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜTTEHİT : Turkish Turkish Hukuk

Birleşik, birlikte olma

MÜVAZİ : Turkish Turkish Hukuk

Paralel

MÜVEKKEL : Turkish Turkish Hukuk

Vekil tayin edilen; vekil olan; vekil

MÜVEKKİL : Turkish Turkish Hukuk

Kendisini vekil ile temsil ettiren kişi; vekillik veren

MÜVELLA : Turkish Turkish Hukuk

Hakimin davaya bakmasına engel olan hallerde davayı görmek üzere tayin olunan hakim

MÜVERRİH : Turkish Turkish Hukuk

Tarihçi

MÜVERRİS : Turkish Turkish Hukuk

Mirasçısına malı geçen ölmüş kimse, miras bırakan

MÜVEZZİ : Turkish Turkish Hukuk

Tevzi eden, dağıtan, dağıtıcı

MÜZAHERET : Turkish Turkish Hukuk

Yardım, koruma

MÜZAHREF : Turkish Turkish Hukuk

Yalancı, süslü, püslü, sahte; süprüntü

MÜZAHİR : Turkish Turkish Hukuk

Yardımcı, gözeten

MÜZAKERE : Turkish Turkish Hukuk

Görüşme

MÜZARAA : Turkish Turkish Hukuk

Toprağa, çalışmaya ve kazanca ortak olmak üzere kurulan ortaklık

MÜZAYAKA : Turkish Turkish Hukuk

Darda kalma; sıkıntı

MÜZAYEDE : Turkish Turkish Hukuk

Arttırma; açık arttırma

MÜZEKKER : Turkish Turkish Hukuk

Erkek

MÜZEKKERE : Turkish Turkish Hukuk

Yazı, tutanak

MÜZEKKİ : Turkish Turkish Hukuk

Eski hukukta tanıkların durumlarını inceleyerek tanıklıklarının kabul edilip edilemiyeceğini belirten kimse

MÜZEKKİRE : Turkish Turkish Hukuk

Müzekkere

MÜZEVVER : Turkish Turkish Hukuk

Uydurulmuş, düzülmüş

MÜZEVİR : Turkish Turkish Hukuk

Tezvir eden, arabozan; söz getirip götüren

MÜZEYYEL : Turkish Turkish Hukuk

Eklenmiş, ekli

MÜZEYYELAT : Turkish Turkish Hukuk

Ekler, ilaveler

MÜZMİN : Turkish Turkish Hukuk

Kronik; devamlı; eskimiş ancak devamedegelen

MÜÇTEMİ : Turkish Turkish Hukuk

Toplu, toplanılmış; birikmiş