Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
OPTİMUM : Turkish Turkish Hukuk

En iyi durum; bir şeyin en iyi durumu

OPUS : Turkish Turkish Hukuk

Eser, yapıt; ürün

ORAL : Turkish Turkish Hukuk

Ağızla ilgili, ağıza ilişkin

ORDONAT : Turkish Turkish Hukuk

Ordu donatım işleri

ORGAZM : Turkish Turkish Hukuk

Cinsel doyuma varma; cinsel rahatlama noktası

ORTOPEDİ : Turkish Turkish Hukuk

Kemik, eklem, kas gibi vücut hareket sistemindeki hastalıkları tedavi eden tıp dalı

ORYANTAL : Turkish Turkish Hukuk

Şarka ait, doğuya ilişkin

ORYANTALİST : Turkish Turkish Hukuk

Doğu kültürleri üzerine uzman olan

ORİJİNALİTE : Turkish Turkish Hukuk

Orjinallik; özgünlük; kendine özgülük

OTANTİK : Turkish Turkish Hukuk

Olduğu gibi, aslına uygun, güvenilir

OTOBİYOGRAFİ : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin kendi yaşam öyküsünü yazması

OTODİDAKTİK : Turkish Turkish Hukuk

Kendi kendine öğretici; kendi kendine öğrenen

OTOFİNANSMAN : Turkish Turkish Hukuk

Bir işte yatırımların elde edilen kazançlarla karşılanması

OTOKAR : Turkish Turkish Hukuk

Genellikle şehirlerarası veya turistik amaçlı seyehatlar için kullanılan büyük otobüs

OTOKRATİK YÖNTEM : Turkish Turkish Hukuk

Monarşik ve otoriter uygulama, halkın dışarda bırakıldığı tek yönlü (demokratik olmayan) yöntem

OTOLİMİTASYON : Turkish Turkish Hukuk

Kendi kendini sınırlama

OTOMASYON : Turkish Turkish Hukuk

El emeğine gereksinme olmayan işi teknik araçla yapma

OTONALİZ : Turkish Turkish Hukuk

Bir kimsenin kendi ruh alemini kendi kendine incelemesi

OTONAZİ : Turkish Turkish Hukuk

Acısız, rahat ölüm

OTONOMİ : Turkish Turkish Hukuk

Otonom

OTORİTE : Turkish Turkish Hukuk

Yetki; egemenliği kullanma, buyurma kudreti

OTURAK ALEMİ : Turkish Turkish Hukuk

İçkili ve kadın oynatarak eğlenme

OUTPUT : Turkish Turkish Hukuk

Çıktı

OYMAK : Turkish Turkish Hukuk

Kabile; boyların ayrıldıkları kısımlar;
32 kişiden oluşan izci birliği