Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ZEYİLNAME : Turkish Turkish Hukuk

Ek belge; bir sözleşmenin eki olan belge

ZID : Turkish Turkish Hukuk

Aksi, bir şeyin karşılığı

ZIDDİYET : Turkish Turkish Hukuk

Zıtlık; karşı olma durumu

ÇALAP : Turkish Turkish Hukuk

Tanrı

ÇATANA : Turkish Turkish Hukuk

Filika büyüklüğünde küçük vapur, istimbot

ÇERÇİ : Turkish Turkish Hukuk

Köylerde yürüyerek veya at sırtında dolaşarak ufak tefek şeyler satan kimse

ÇIMA : Turkish Turkish Hukuk

Halat ucu; gemiyi karaya bağlamak için kullanılan kalın halat

ÇUHADAR : Turkish Turkish Hukuk

Hizmetçi, kapıcı, memur

ÖBEK : Turkish Turkish Hukuk

Küme, yığın

ÖDENCE : Turkish Turkish Hukuk

Tazminat

ÖDENEK : Turkish Turkish Hukuk

Tahsisat

ÖDENTİ : Turkish Turkish Hukuk

Aidat; belli zamanlarda ödenmesi gereken belli bir miktar para

ÖDÜN : Turkish Turkish Hukuk

Taviz; karşılık; bedel verme

ÖLÜ KATILIĞI : Turkish Turkish Hukuk

Ölümden sonra kasların sertleşmesi ve ölünün vücudunun katılaşması

ÖLÜ YATIRIM : Turkish Turkish Hukuk

Paranın, üretim değeri olmayan yerlere yatırılması

ÖNALIM HAKKI : Turkish Turkish Hukuk

Şufa hakkı

ÖREN YERİ : Turkish Turkish Hukuk

Tarihi şehir kalıntısı

ÖRGÜN : Turkish Turkish Hukuk

Türlü ve düzenli görevler yapan parçalardan oluşan

ÖRÜ : Turkish Turkish Hukuk

Yapı, eser

ÖTANAZİ : Turkish Turkish Hukuk

Acısız, rahat ölüm

ÖZERK : Turkish Turkish Hukuk

Bağımsız; muhtar; belli bir konuda belli bir çerçeve dahilinde kendi kendini idare etme

ÖŞRİYE : Turkish Turkish Hukuk

Öşürle ilgili mal; Osmanlı İmparatorluğunda halka dağıtılan arazi

ÖŞÜR : Turkish Turkish Hukuk

Hazine giderleri için toprak gelirlerinden alınan onda bir oranındaki vergi

ÜBÜVVET : Turkish Turkish Hukuk

Babalık, atalık