Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
KURBAN : Turkish Turkish

müslümanlarda kurban bayramı

KURBAN : Turkish Turkish

ir ülkü uğrunda feda edilen ya da kendini feda eden kimse

KURBAN : Turkish Turkish

ir kazada ya da felakette ölen kimse

KURBAN : Turkish Turkish

kimi bölgelerde seslenme sözü olarak kullanılır

KURBAN BAYRAMI : Turkish Turkish

zilhicce ayının onunda başlayıp dört gün süren ve bu süre içinde yoksullara dağıtılmak için kurban kesilen dini bayram

KURBAN ETMEK : Turkish Turkish

kendi çıkarı için birini ya da bir şeyi feda etmek

KURBAN GİTMEK : Turkish Turkish

suçsuz yere ölmek, zarara uğramak

KURBAN KESMEK : Turkish Turkish

din buyruğunu yerine getirmek için bir hayvanı keserek etini dağıtmak

KURBAN OLAYIM! : Turkish Turkish

aşırı sevgi ve hayranlık anlatır

KURBAN OLAYIM! : Turkish Turkish

yalvarmak için söylenir

KURBAN OLMAK : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir şey için kendini feda etmek

KURBAN VERMEK : Turkish Turkish

can kaybına uğramak

KURBANLIK : Turkish Turkish

kurban edilmek için ayrılmış, kurban edilmeye uygun

KURBANLIK KOYUN (GİBİ) : Turkish Turkish

aşına geleceklerden habersiz

KURCA : Turkish Turkish

karıştırma, kaşıma

KURCA ÇIBANI : Turkish Turkish

kaşıyıp kurcalamaktan azan çıban

KURCALAMA : Turkish Turkish

kurcalamak eylemi

KURCALAMAK : Turkish Turkish

ellemek, karıştırarak bakmak

KURCALAMAK : Turkish Turkish

sivri bir şey sokup karıştırarak zorlamak

KURCALAMAK : Turkish Turkish

karıştırıp azdırmak, °tahriş etmek

KURCALAMAK : Turkish Turkish

meşgul ve rahatsız etmek

KURCALAMAK : Turkish Turkish

ir konuyu araştırmak, üstünde durmak, eşelemek

KURCALANMA : Turkish Turkish

kurcalanmak eylemi

KURCALANMAK : Turkish Turkish

kurcalamak eylemi yapılmak

KURCALAYIŞ : Turkish Turkish

kurcalamak eylemi ya da biçimi