Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SIVAMAK : Turkish Turkish

sıva ile kaplamak, sıva vurmak

SIVAMAK : Turkish Turkish

harcı bir yere vurmak

SIVAMAK : Turkish Turkish

sıvar gibi bulaştırmak

SIVAMAK : Turkish Turkish

okşamak, sıvazlamak

SIVAMAK : Turkish Turkish

(kol ya da paça için) yukarıya çekip toplamak ya da kıvırmak

SIVANMA : Turkish Turkish

sıvanmak eylemi

SIVANMAK : Turkish Turkish

sıvamak (i) eylemi yapılmak

SIVANMAK : Turkish Turkish

sıvamak (ii) eylemi yapılmak: paçalar sıvandı, dereden geçildi

SIVANMAK : Turkish Turkish

ir işe girişmek

SIVAŞMA : Turkish Turkish

sıvaşmak eylemi

SIVAŞMAK : Turkish Turkish

ulaşmak, üstüne sürülmek

SIVAŞMAK : Turkish Turkish

sıvık ya da sıvışık bir duruma gelmek

SIVAŞTIRMA : Turkish Turkish

sıvaştırmak eylemi

SIVAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ulaştırmak, üstüne sürmek

SIVAŞTIRMAK : Turkish Turkish

sıvık ya da sıvışık bir duruma getirmek

SIVATMA : Turkish Turkish

sıvatmak eylemi

SIVATMAK : Turkish Turkish

sıvamak eylemini yaptırmak: evi sıvattı. giysinin kollarını ona sıvattı

SIVAZLAMA : Turkish Turkish

sıvazlamak eylemi

SIVAZLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek

SIVAZLAMAK : Turkish Turkish

okşamak

SIVAZLATMA : Turkish Turkish

sıvazlatmak eylemi

SIVAZLATMAK : Turkish Turkish

sıvazlamak eylemini yaptırmak

ŞİVE : Turkish Turkish

söyleyiş özelliği

ŞİVE : Turkish Turkish

naz, eda

ŞİVE : Turkish Turkish

ağız