Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SOFRA : Turkish Turkish

genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası

SOFRA : Turkish Turkish

anüs

SOFRA : Turkish Turkish

masa, sini gibi şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu

SOFRA : Turkish Turkish

yemek (yedirme ve yeme)

SOFRA : Turkish Turkish

irlikte yemek yiyenlerin tümü

SOFRA : Turkish Turkish

genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası

SOFRA : Turkish Turkish

anüs

SOFRA (YA DA SOFRAYI) KALDIRMAK : Turkish Turkish

yemek yendikten sonra masa, sini vb.yi temizlemek

SOFRA (YA DA SOFRAYI) KURMAK : Turkish Turkish

yemek yemek için sofra takımını dizmek ve yiyecekleri hazırlamak

SOFRA BEZİ : Turkish Turkish

sofranın altına serilen yaygı

SOFRA BEZİ : Turkish Turkish

sofranın altına serilen yaygı

SOFRA DONATMAK : Turkish Turkish

sofraya bol ve türlü yiyecekler koymak

SOFRA DONATMAK : Turkish Turkish

sofraya bol ve türlü yiyecekler koymak

SOFRA ÖRTÜSÜ : Turkish Turkish

sofra kurulurken masanın üzerine serilen örtü

SOFRA TAKIMI : Turkish Turkish

yemek yerken kullanılan çatal, bıçak, kaşık, tabak, örtü, peçete gibi şeylerin tümü

SOFRACI : Turkish Turkish

saraylarda sofrayı kurmak, kaldırmak, yemeği dağıtmak gibi işlerle görevlendirilmiş kimse

SOFRASI AÇIK : Turkish Turkish

konuklarını yemeğe alıkoymayı seven

SOFTA : Turkish Turkish

medrese öğrencisi

SOFTA : Turkish Turkish

ılmiyeden olanlara aşağılama amacıyla verilen ad

SOFTA : Turkish Turkish

ir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse

SOFTA : Turkish Turkish

yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse

SOFTACA : Turkish Turkish

softaya yaraşır (bir biçimde.)

SOFTALAŞMA : Turkish Turkish

softalaşmak eylemi

SOFTALAŞMAK : Turkish Turkish

dine çok bağlı duruma gelmek

SOFTALAŞMAK : Turkish Turkish

ir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanarak direnmek