Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SÜZGEÇ : Turkish Turkish

ir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran aygıt ya da aygıtlardan oluşan düzenek, °filtre

SÜZGEÇ : Turkish Turkish

sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça

SÜZGEÇLİ : Turkish Turkish

süzgeci olan

SÜZGÜ : Turkish Turkish

delikli çanak

SÜZGÜ : Turkish Turkish

alıkçı kepçesi

SÜZGÜ : Turkish Turkish

fide sulamak için tenekeden yapılan, ucunda süzgeci3 olan kap

SÜZGÜN : Turkish Turkish

iraz zayıflamış, güçsüzleşmiş

SÜZGÜN BAKIŞ : Turkish Turkish

üst gözkapakları biraz kapalı olarak bakış

SÜZGÜN GÖZ : Turkish Turkish

süzgün bakışlarla bakan göz

SÜZGÜNLEŞME : Turkish Turkish

süzgünleşmek eylemi

SÜZGÜNLEŞMEK : Turkish Turkish

süzgün duruma gelmek

SÜZGÜNLÜK : Turkish Turkish

süzgün olma durumu

SUZİDİL : Turkish Turkish

türk müziğinde bir bileşik makam

SUZİDİLARA : Turkish Turkish

türk müziğinde bir bileşik makam

SUZİNAK : Turkish Turkish

türk müziğinde bir basit makam

SÜZME : Turkish Turkish

süzmek eylemi

SÜZME : Turkish Turkish

süzülmüş olan, süzülerek elde edilen

SÜZME : Turkish Turkish

kötü, aşağılık, malın gözü (kimse)

SÜZME YOĞURT : Turkish Turkish

ir torbaya konularak suyu süzülen yoğurt

SÜZMEK, -ER : Turkish Turkish

ir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez ya da delikli bir kaptan geçirmek

SÜZMEK, -ER : Turkish Turkish

kimi sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak

SÜZMEK, -ER : Turkish Turkish

(gözle) ınceleyerek, dikkatle bakmak

SÜZMEK, -ER : Turkish Turkish

(göz için) baygın ve anlamlı bakmak

SÜZÜCÜ : Turkish Turkish

süzme özelliği olan

SÜZÜK : Turkish Turkish

zayıf, güçsüz, süzgün