Multilingual Turkish Dictionary Turkish

TAMYANMAMIŞ : Turkish Turkish

ir yanma olayında havanın oksijeniyle tam olarak birleşmemiş (yakıt)

TAMYAPRAKLI : Turkish Turkish

yaprakları dilimsiz olan (bitki)

TAMZARA : Turkish Turkish

doğu anadolu'ya özgü, toplu olarak oynanan bir halk oyunu

TAN : Turkish Turkish

güneş doğmadan önceki alaca karanlık

TAN AĞARMAK ( YA DA ATMAK) : Turkish Turkish

gün doğmaya başlamak, şafak sökmek

TAN TUN : Turkish Turkish

"öldürülmek" ya da "başı belaya uğramak" anlamına gelen tan tuna gitmek deyiminde geçer

TANDIR : Turkish Turkish

yere çukur kazılarak yapılan bir tür fırın

TANDIR : Turkish Turkish

kimi yerlerde, kışın ayakları ısıtmak için, alçak bir masanın altına mangal konulup üstüne yorgan örtülerek yapılan düzen

TANDIR EKMEĞİ : Turkish Turkish

tandırda pişirilen ekmek

TANDIRKEBABI, -NI : Turkish Turkish

kuşbaşı et ve soğanla yapılan, tandırda pişirilen et yemeği

TANDIRNAME : Turkish Turkish

tandır başında oturulurken söylenen ya da okunan masal

TANDIRNAME : Turkish Turkish

ilgisiz kimselerin inandığı saçma fikirler ve bu fikirlerin yazıldığı sanılan kitap

TANE : Turkish Turkish

herhangi bir sayıda olan (şey), °adet

TANE : Turkish Turkish

kimi bitkilerin tohumu

TANE : Turkish Turkish

çekirdekli küçük meyve

TANE BAĞLAMAK : Turkish Turkish

(meyve ya da herhangi bir bitki için) tohumları tane durumuna gelmek

TANE TANE : Turkish Turkish

teker teker

TANE TANE SÖYLEMEK ( YA DA KONUŞMAK) : Turkish Turkish

acele etmeden, seslerin hakkını vererek, herkesin anlayabileceği gibi konuşmak

TANECİK : Turkish Turkish

küçük tane

TANECİK : Turkish Turkish

sayı gösteren bir sözcükle birlikte bir şeyin azlığını belirtmek için kullanılır

TANECİK : Turkish Turkish

çok küçük boyutlu maddesel cisim

TANECİKLENME : Turkish Turkish

fotoğrafçılıkta bir fotoğrafın çıplak gözle tanecikli görünümü

TANECİKLİ : Turkish Turkish

küçücük tanelerden oluşmuş

TANECİKLİ : Turkish Turkish

yüzeyi taneciklerle kaplı gibi görünen

TANECİL : Turkish Turkish

tahılla beslenen