Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
TETANOS : Turkish Turkish

ınsan ve hayvan vücuduna açık yaralardan giren, genellikle toprakta, gübrede yaşayan bir basilin yol açtığı, kasların sürekli ağrılı kasılmasıyla kendini gösteren ateşli ve tehlikeli bir hastalık, kazıklıhumma

TETEBBU ETMEK : Turkish Turkish

inceleme yapmak, araştırmak

TETEBBU, -U : Turkish Turkish

ir şeyi iyice inceleme, onunla ilgili bilgi edinme, araştırma

TETİK : Turkish Turkish

ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela

TETİK : Turkish Turkish

çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık

TETİK : Turkish Turkish

dikkat ve özen gerektiren, nazik

TETİK BULUNMAK ( YA DA TETİKTE BULUNMAK) : Turkish Turkish

uyanık ve dikkatli olmak

TETİK DAVRANMAK : Turkish Turkish

anında, çok çabuk davranmak

TETİK DURMAK : Turkish Turkish

hazır ve uyanık bulunmak

TETİK PARMAK : Turkish Turkish

parmakların açılıp kapanması durumunda takılma biçiminde kendini gösteren rahatsızlık

TETİK ÜSTÜNDE BEKLEMEK : Turkish Turkish

hazır, dikkatli, uyanık bulunmak, tetikte olmak

TETİKÇİ : Turkish Turkish

terör amaçlı cinayetlerde silahı kullanan kimse

TETİKÇİLİK : Turkish Turkish

tetikçinin yaptığı eylem

TETİKE BASMAK ( TETİKE DOKUNMAK YA DA TETİKİ ÇEKMEK) : Turkish Turkish

ateş etmek

TETİKİNİ BOZMAMAK : Turkish Turkish

soğukkanlılığını bozmamak, telaş göstermeyerek durumunu bozmamak

TETİKLEŞME : Turkish Turkish

tetikleşmek eylemi

TETİKLEŞMEK : Turkish Turkish

tetik duruma gelmek

TETİKLİK : Turkish Turkish

tetik olma durumu

TETİKTE ( TETİKTE OLMAK, BEKLEMEK, BULUNMAK YA DA DURMAK) : Turkish Turkish

her an uyanık ve hazır (bulunmak)

TETİR : Turkish Turkish

cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı

TETİR : Turkish Turkish

yeşil ceviz kabuğu, nar gibi bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi

TETKİK ETMEK : Turkish Turkish

incelemek

TETKİK, -Kİ : Turkish Turkish

ınceleme

TEVAFUK, -KU : Turkish Turkish

irbirine uyma, uygun gelme

TEVAHHUŞ : Turkish Turkish

ürkme, ürküntü