Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BUYMAK, -AR : Turkish Turkish

çok üşümek

BUYRUK : Turkish Turkish

elirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, °emir, °ferman

BUYRUK : Turkish Turkish

egemenlik

BUYRUK KULU : Turkish Turkish

emir kulu

BUYRUKÇU : Turkish Turkish

uyuran, buyruk veren (kimse)

BUYRUKÇULUK : Turkish Turkish

uyrukçu olma durumu

BUYRUKU ALTINA GİRMEK : Turkish Turkish

ir kimse başka bir kimsenin isteklerini ister istemez yerine getirmek zorunda olmak

BUYRULMAK : Turkish Turkish

uyurmak eylemi yapılmak

BUYRULTU : Turkish Turkish

sadrazam, vezir, beylerbeyi gibi yüksek devlet görevlilerince yazılan buyruk

BUYRULTU : Turkish Turkish

ırade

BUYRUM : Turkish Turkish

uyurma, °emir

BUYRUM TÜMCESİ : Turkish Turkish

eylemi buyrum kipinde olan tümce

BUYRUM KİPİ : Turkish Turkish

eylemin buyrum tümcelerinde kullanılan biçimi

BÜYÜ : Turkish Turkish

doğa yasalarına aykırı sonuçlar elde etmek savında olanların başvurdukları gizil işlem ve davranışlara verilen genel ad, afsun, °sihir, °füsun

BÜYÜ : Turkish Turkish

karşı durulmaz güçlü etki

BÜYÜ BOZMAK : Turkish Turkish

yapılmış bir büyüyü etkisiz duruma getirdiğini ileri sürmek

BÜYÜ YAPMAK ( YA DA YAPTIRMAK) : Turkish Turkish

üyü yoluyla etki altına almaya ya da aldırmaya çalışmak

BÜYÜCEK : Turkish Turkish

oldukça büyük

BÜYÜCÜ : Turkish Turkish

üyü yapan kimse, °sihirbaz

BÜYÜCÜLÜK : Turkish Turkish

üyücünün yaptığı iş, °sihirbazlık

BÜYÜK : Turkish Turkish

(somut nesneler için) boyutları, benzerlerinden daha fazla olan, "küçük" karşıtı

BÜYÜK : Turkish Turkish

(soyut kavramlar için) çok, ortalamayı aşan

BÜYÜK : Turkish Turkish

niceliği çok olan

BÜYÜK : Turkish Turkish

üstün niteliği olan

BÜYÜK : Turkish Turkish

yetişkin, belli bir yaşa gelmiş