Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
(BİR SERVETİN) ALTINDAN GİRİP ÜSTÜNDEN ÇIKMAK : Turkish Turkish

ir malı, parayı düşüncesizce harcayıp tüketmek

(BİR ŞEY BAŞKA BİR ŞEYİ) MUMLA ARATMAK : Turkish Turkish

daha kötü olan yeni bir şey, bir durum, bir kimse, pek iyi olmayan eskisini aratmak

(BİR ŞEY BİRİNİN) GÖZÜNDE OLMAMAK : Turkish Turkish

herhangi bir üzüntü ya da zor durum dolayısıyla o şeye değer verecek durumda bulunmamak

(BİR ŞEY BİRİNİN) GÜÇÜNE GİTMEK : Turkish Turkish

gönlü kırılmak, onuruna dokunmak

(BİR ŞEY BİRİNİN) TUHAFINA GİTMEK : Turkish Turkish

o şeyi tuhaf bulmak, yabansımak

(BİR ŞEY BİRİNİN) ZEVKİNİ OKŞAMAK : Turkish Turkish

o şeyden hoşlanmak

(BİR ŞEY BİRİNİN) ZİHNİNİ BULANDIRMAK : Turkish Turkish

kuşkuya düşürmek

(BİR ŞEY İÇİN YA DA BİR ŞEYE) DELİ OLMAK : Turkish Turkish

çok bunalmak, bunalım geçirmek

(BİR ŞEY İNSANA) ALAY GİBİ GELMEK : Turkish Turkish

inanılacak gibi olmamak

(BİR ŞEY KARŞISINDA) YUTKUNMAK : Turkish Turkish

ir şeyin yokluğunu çekmek

(BİR ŞEY OLMAYA) YÜZ TUTMAK : Turkish Turkish

ir şey, olmak üzere bulunmak

(BİR ŞEY YA DA DURUMDAN) GEÇİLMEMEK : Turkish Turkish

ol ya da çok, aşırı olmak

(BİR ŞEY YA DA KİMSENİN) HATIRI İÇİN : Turkish Turkish

yüzünden, nedeniyle

(BİR ŞEY YAPMAYA) YÜZÜ TUTMAMAK : Turkish Turkish

haklı da olsa, karşısındakini kıracak bir davranışta bulunmaktan çekinmek

(BİR ŞEY YAPMAYI) NEFSİNE YEDİREMEMEK : Turkish Turkish

ir şey yapmayı kendisi için ağır, onur kırıcı bulmak

(BİR ŞEY) ... DÜZEYDE (DÜZEYİNDE) : Turkish Turkish

ona ilişkin, onunla ilgili

(BİR ŞEY) ASLANIN AĞZINDA : Turkish Turkish

elde edilmesi çok güç

(BİR ŞEY) BURADAYIM DİYE BAĞIRMAK : Turkish Turkish

göze çarpacak bir yerde bulunmak

(BİR ŞEY) ÇOK GELMEK : Turkish Turkish

gereğinden fazla olmak

(BİR ŞEY) ÇOK GELMEK : Turkish Turkish

çekilmez ve katlanılmaz olmak

(BİR ŞEY) ÇOK GELMEK : Turkish Turkish

gereğinden fazla olmak

(BİR ŞEY) ÇOK GELMEK : Turkish Turkish

çekilmez ve katlanılmaz olmak

(BİR ŞEY) DİŞE DOKUNUR : Turkish Turkish

işe yarar, belirtilmeye değer, önemli

(BİR ŞEY) DİŞE DOKUNUR : Turkish Turkish

işe yarar, belirtilmeye değer, önemli

(BİR ŞEY) DÜŞKÜNÜ : Turkish Turkish

çok önem, çok değer veren