Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÇORBACI : Turkish Turkish

taşrada halkın hıristiyan ileri gelenlerine verdiği san

ÇORBACI : Turkish Turkish

yeniçerilerde bir birlik komutanı

ÇORBACI : Turkish Turkish

tayfaların gemi sahibine verdikleri ad

ÇORBACILIK : Turkish Turkish

çorba pişirip satma işi

ÇORBADA TUZU BULUNMAK : Turkish Turkish

ir iş ya da görevde az da olsa, emeği geçmiş olmak

ÇORBALIK : Turkish Turkish

çorba pişirmeye yarar

ÇÖREK : Turkish Turkish

az yağlı, kimi de şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi

ÇÖREK : Turkish Turkish

ir gökcisminin tekerlek biçiminde görülen yüzü, °kurs

ÇÖREKÇİ : Turkish Turkish

çörek yapan ya da satan kimse

ÇÖREKÇİLİK : Turkish Turkish

çörek yapıp satma işi

ÇÖREKLENMEK : Turkish Turkish

(yılan için) halka durumunda kıvrılıp toplanmak

ÇÖREKLENMEK : Turkish Turkish

sürekli kalmak, yerleşmek

ÇÖREKLENMEK : Turkish Turkish

ir duyguyu güçlü ve sürekli olarak duymak

ÇÖREOTU, -NU : Turkish Turkish

düğünçiçeğigillerden bir bitki ve bunun çöreklere çeşni katmak için ekilen, susam iriliğindeki siyah tohumu (nigella damascena)

ÇÖRKÜ : Turkish Turkish

sayıboncuğu, °abaküs

ÇORLU : Turkish Turkish

hastalıklı, dertli

ÇÖRTEN : Turkish Turkish

dam çevresindeki yağmur sularını oluklardan alıp duvar temelinden uzağa akıtan, saçak kenarından dışarı doğru uzanmış oluk

ÇÖRTEN GİBİ : Turkish Turkish

oluk gibi, çok gür bir biçimde

ÇÖRTÜ : Turkish Turkish

değirmende buğday teknesi oluğu

CORUM : Turkish Turkish

alık akını

CORUM : Turkish Turkish

uskumruların büyük balıklardan korkarak kıyıya sığınması durumu

COŞKU : Turkish Turkish

genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık ya da heyecan durumu

COŞKU : Turkish Turkish

sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan

COŞKU : Turkish Turkish

salgı bezleri ve devimsel etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç ya da dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu

COŞKU : Turkish Turkish

ir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme; ruhun kendini aşıp yücelmesi, °heyecan