Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
DAĞAR : Turkish Turkish

ağzı yayvan toprak kap

DAĞAR : Turkish Turkish

dağarcık

DAĞARCIK : Turkish Turkish

meşin torba

DAĞARCIK : Turkish Turkish

ilgi

DAĞARCIK : Turkish Turkish

epertuvar

DAĞARCIKI YÜKLÜ : Turkish Turkish

ilgisi çok olan, bilgili

DAĞARCIKINA ATMAK : Turkish Turkish

zihnine yerleştirmek

DAĞARCIKINDAKİNİ ÇIKARMAK : Turkish Turkish

hazırladığı bir sözü söylemek

DAĞARCIKTA BİR ŞEY KALMAMAK : Turkish Turkish

her şeyi tüketmek, bitirmek

DAĞCI : Turkish Turkish

dağa tırmanma sporu yapan kimse

DAĞCIL : Turkish Turkish

dağ koşullarında yetişebilen (bitki)

DAĞCILIK : Turkish Turkish

dağa tırmanma sporu

DAĞDAĞA : Turkish Turkish

gürültü patırtı

DAĞDAĞALI : Turkish Turkish

gürültülü patırtılı

DAĞDAĞAN : Turkish Turkish

ir tür çitlembik ağacı ve meyvesi

DAĞDAĞASIZ : Turkish Turkish

gürültüsüz patırtısız

DAĞİ : Turkish Turkish

dağlık bölgelerde söylenen türkülerin makamı

DAĞILABİLİRLİK : Turkish Turkish

dağılabilir olma durumu

DAĞILIM : Turkish Turkish

dağılarak birbirinden ayrılma

DAĞILIM : Turkish Turkish

ir toplumda ya da kümede incelenen bir ya da birçok özelliğin, zamana, yere ya da seçilen herhangi bir değişkene göre hesaplanan sayısal ve oransal dağılışı

DAĞILIM : Turkish Turkish

ulusal gelirin toplumun bireyleri ya da sınıfları arasındaki dağılışı

DAĞILIM : Turkish Turkish

mal üretiminde, katkıda bulunanlara, üretilen mallardan herhangi bir ölçüde verilmesi, dağıtılması

DAĞILIM : Turkish Turkish

çağrışım

DAĞILIM : Turkish Turkish

ir sesbirimin, anlambirimin ya da dizimin değişik kullanım ya da bağlamlardaki çevrelerinin tümü

DAĞILIM : Turkish Turkish

ileşiminde kütle içinde tamamen eşit olarak dağılmış gerçek ya da koloidal eriyik biçiminde başka bir madde bulunan katı, sıvı ya da gaz durumundaki bütün cisimlere verilen ad