Turkish
DÖNMEK, -ER : Turkish Turkish
elirli bir yerde dolaşmak
DÖNMEK, -ER : Turkish Turkish
kendini bir yandan bir yana çevirmek
DÖNMEK, -ER : Turkish Turkish
yönetilmek, düzene konulmak, çekip çevrilmek
DÖNMEK, -ER : Turkish Turkish
ırakılan bir konu ya da işe başlamak; söz konusu etmek, anımsamak
DONRA : Turkish Turkish
saç kepeği, baş konağı
DONRA : Turkish Turkish
kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir
DONSUZ : Turkish Turkish
don giymemiş olan
DONSUZ : Turkish Turkish
yoksul; serseri
DÖNÜ : Turkish Turkish
dönme, dönüş, °devir
DONUK : Turkish Turkish
parlaklığı olmayan, sönük, °mat
DONUK : Turkish Turkish
(göz için) canlılığı olmayan, fersiz
DONUK : Turkish Turkish
canlılığı az olan, durgun, uyuşuk
DÖNÜK : Turkish Turkish
dönmü?
DÖNÜK : Turkish Turkish
yönelmi?
DONUK DONUK : Turkish Turkish
canlılığı olmayarak
DONUKLAŞMAK : Turkish Turkish
donuk duruma gelmek, matlaş-mak
DONUKLUK : Turkish Turkish
donuk olma durumu, matlık
DÖNÜLMEK : Turkish Turkish
dönmek eylemi yapılmak
DÖNÜLMEZ : Turkish Turkish
geri gelmeyen, kesin olan
DÖNÜM : Turkish Turkish
1000 m2 lik bir alan ölçüsü
DÖNÜM : Turkish Turkish
yinelenen belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması
DÖNÜM : Turkish Turkish
eni boyu kırkar mimar arşını olan alan ölçüsü
DÖNÜM : Turkish Turkish
gidip gelmeyle yapılan bir işin her seferi
DÖNÜM NOKTASI : Turkish Turkish
ir olayın yeni bir duruma girmesi anı ya da aşaması
DÖNÜMLÜ : Turkish Turkish
dönme yeteneği olan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani