Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Medicals

English Turkish Medicals
DELIGATIORN : English Turkish Medicals

sarma, bağlama

DELIMITATION : English Turkish Medicals

Sınırlama, gerekli önlemlerle herhangi bir hastalığın çevreye yayılmasını önleme;
Bir lezyonung enişliğini, dolayısıyla sınırlarını belirleme

DELINQUENCY : English Turkish Medicals

Suç niteliğindeki hareket veya davranış, kanunsuz hareket, kabahat

DELIQUESCENT : English Turkish Medicals

Absorbsiyon yeteneğine sahip olan, böylece sıvı haline gelen

DELIRIUM : English Turkish Medicals

Bilincin kaybolması, (epilepsi histeri v en çok zehirlenmelerde ve yüksek ateşli hastalıklarda, paranoya ve diğer akıl hastalıklarında görülür)

DELITESCENCE : English Turkish Medicals

Hastalık belirtilerinin aniden kaybolması, derideki bir lezyon (iltihap v.s)'un sür'atle geçmesi;
hastalık yapan mikrobun veya zehirleyici etkenin vücuda girişinden belirtilerin meydana çıktığı ana kadar geçen zaman, kuluçka devresi, gizli devre

DELIVER : English Turkish Medicals

Doğum halindeki kadına yardım etmek, kadını doğurtmak;
Bir parça veya oluşumu tutunduğu yerden çıkarmak

DELIVERY : English Turkish Medicals

Doğum

DELTOID : English Turkish Medicals

Deltamsı, deltoideus

DELUSION : English Turkish Medicals

Bir çeşit delilik, yanılsama, delüzyon

DEMANSTRATIVE : English Turkish Medicals

Gösterme esasına dayanan, gösterici, demonstratif

DEMARCATION : English Turkish Medicals

Bir dokunun canlı ve ölü kısımları arasındaki sınır demarkasyon

DEMEDICATION : English Turkish Medicals

Vücudun ilaçlardan temizlenmesi, alınan ilaçların dışarı atılması

DEMENT : English Turkish Medicals

Bunama gösteren kişi

DEMENTIA : English Turkish Medicals

Bunama, demans

DEMIMONSTROSITY : English Turkish Medicals

Canlının yaşamasını engelleyecek derecede ağır olmayan, doğuştan mevcut sakatlık

DEMINERALIZATION : English Turkish Medicals

Aşırı derecede mineral kaybı, özellikle kemikten mineral (kalsiyum ve kalsiyum tuzları) kaybı

DEMISE : English Turkish Medicals

Ölüm, vefat

DEMODEX : English Turkish Medicals

Özellikle yüz ve burundaki kılların köklerined yerleşmiş bir parazit

DEMOGRAPHY : English Turkish Medicals

Sosyal bilim, sosyoloji

DEMONIAC : English Turkish Medicals

Çılgın deli, akıl hastası;
Kötü ruhların etkilediği kimse, cin çarpmış kimse

DEMONOMANIA : English Turkish Medicals

Kötü ruhlar (şeytan ve cinler)'in kendisini etkilediğine inanış ile belirgin psikoz hali

DEMONOPHOBIA : English Turkish Medicals

Kötü ruhlar (şeytan ve cinler9'den aşırı korkma

DEMONSTRATION : English Turkish Medicals

Gösterme, göstererek belirtme veya öğretme

DEMONSTRATOR : English Turkish Medicals

Göstererek öğreten kişi, deneysel olarak anlatan öğretmen, demonstratör