Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Medicals

English Turkish Medicals
SANTONIN : English Turkish Medicals

Ak pelinden çıkarılan ve ilaçlarda kullanılan acı madde

SANTONISM : English Turkish Medicals

Aşırı santonin alımına bağlı zehirlenme, santonin zehirlenmesi

SAP : English Turkish Medicals

Hayat verici sıvı veya öz

SAPHENA : English Turkish Medicals

Safen siniri ve toplardamarı (bacak), safen

SAPHENAL, SAPHENOUS : English Turkish Medicals

Safene ait

SAPHENECTOMY : English Turkish Medicals

Vena saphena'nın ameliyatla çıkarılması

SAPHENOUS : English Turkish Medicals

Vena saphena ile ilgili;
Vena saphena'ya eşlik eden, vena saphena'nın yanında seyreden

SAPHISM : English Turkish Medicals

Bakınız: Lesbianism

SAPHROPHILOUS : English Turkish Medicals

Ölü madde yiyerek geçinen

SAPID : English Turkish Medicals

Lezzetli, çeşnili, leziz

SAPNOIFORM : English Turkish Medicals

Sabun görünümünde, sabuna benzeyen

SAPONACEOUS : English Turkish Medicals

Sabunlu, sabun şeklinde

SAPONIFICATION : English Turkish Medicals

Bir yağ asidinin sodyum veya potasyum tuzunu oluşturma

SAPONIFY : English Turkish Medicals

Bir katışığın asit ve alkolünü ayırmak

SAPONIN : English Turkish Medicals

Saponin, suda çalkalandığında köpüren bitkilerde bulunan bir glikozid

SAPR- : English Turkish Medicals

Çürük, çürümüş, çürük madde

SAPREMIA : English Turkish Medicals

Kan zehirlenmesi;
Yaranın kana karışması

SAPREMIC : English Turkish Medicals

Sapremi ile ilgili;
Sapremi gösteren, sapremi ile belirgin

SAPRODONTIA : English Turkish Medicals

Diş çürümesi

SAPROGEN : English Turkish Medicals

Çürütücü mikro-organizma, saprojen

SAPROGENIC : English Turkish Medicals

Çürütücü, çürüten;
Çürümeden meydana gelen

SAPROPHILOUS : English Turkish Medicals

Çürümüş veya kokuşmuş maddeler üzerinde yaşayan

SAPROPHYTE : English Turkish Medicals

Organizmalar üzerinde yaşayan nebati asıllı mikroplar, saprofit, çürümüş organik maddelerle beslenen nebati organizma

SAPROPHYTIC : English Turkish Medicals

Saprofit'le ilgili;
Çürümüş veya kokuşmuş maddeler üzerinde yaşayan, bu nitelikle belirgin