English Turkish Medicals
SLUGGISH : English Turkish Medicals
Ağır ve yavaş hareket eden, uyuşukluk gösteren;
Ağır ve yavaş gelişen
SMALLPOX : English Turkish Medicals
Çiçek hastalığı
SMEAR : English Turkish Medicals
Mikroskopta tetkik edilmek üzere kanveya diğer vücut ifrazatının cam üzerine ince bir şekilde yayılması, yayma, froti
SMEGMA : English Turkish Medicals
Gulfe (sünnet derisi) girintilerinde bulunan yağlı ifrazat
SMEGMATIC : English Turkish Medicals
a.
Smegma ile ilgili,
Smegma niteliğinde, smegma'ya benzeyen,
Smegma ile belirgin, smegma'dan oluşan
SMEGMOLITH : English Turkish Medicals
Sünnet derisi altında smegma'nın aşırı sertleşmesi sonucu oluşan taş, smegma taşı
SMELL : English Turkish Medicals
Koku alma, koklama;
Koku
SMELLING SALTS : English Turkish Medicals
Bir miktar amonyak ihtiva eden ve inhalasyonu sonucunda uyaran olarak etki eden bir karışım
SMITH-PETERSEN NAIL : English Turkish Medicals
Üç yüzlü, üzerinde oluk bulunan metal bir çivi
SMOG : English Turkish Medicals
Duman ve sis karışımı
SMOKER : English Turkish Medicals
Tütün içen
SMOOTH : English Turkish Medicals
a.
Düz, düzgün, düz yüzeye sahip,
düz yapmak, düzleştirmek;
Yatıştırmak sakinleştirmek, teskin etmek
SNAP : English Turkish Medicals
Çarpma sesi, şaklayıcı ses
SNARE : English Turkish Medicals
Polipleri sökmekte kullanılan bir çengel
SNEEZING : English Turkish Medicals
Aksırma, hapşurma
SNELLEN'S TEST TYPES : English Turkish Medicals
Görme fonksiyonunun kontrolu için kullanılan bir kart
SNORE : English Turkish Medicals
Uyku veya koma esnasında sesli nefes alıp vermek, horlamak;
Horlama sonucu çıkan ses, horultu
SNOW : English Turkish Medicals
kar
SNUFF : English Turkish Medicals
Toz halindeki herhangi bir maddeyi burnuna çekmek;
Burundan çekilen toz halindeki madde, bu nitelikte ilaç
SNUFFLE : English Turkish Medicals
Çocuklarda konjenital frengiye bağlı burun mukozası salgısı
SOAK : English Turkish Medicals
Tedavi maksadıyle vücudun ibr kısmını ısıtmak veya bir eriyiğe batırmak;
Islatmak, ıslanacağı kadar suda bırakmak;
Emmek, suyu içine çekmek;
Islanmak
SOAP : English Turkish Medicals
iohcem. Sabun
SOAPY : English Turkish Medicals
Sabunlu;
Sabuna benzer, sabun gibi, sabunumsu
SOCIA PAROTIDIS : English Turkish Medicals
Parotis bezine tutunmuş, adacık halinde küçük bez kitlesi, ek parotis parçası
SOCIAL : English Turkish Medicals
Toplumsal, sosyal;
Kümeler halide büyüyen veya yetişen, toplu halde yaşayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani