Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Phlosef

English Turkish Phlosef
TATIANUS : English Turkish Phlosef

176 yılları arasında yaşamış olan Hıristiyan apolojisti. Yunanlı filozofların bilgeliklerini, İbranilerden almış olduklarını öne süren; Philon'la Aziz Justinus tarafından geliştirilmiş olan kanıtlara dayanarak, Yunanlılara karşı, Hıristiyanlığın tüm diğer öğretilere kıyasla, eski ve üstün olduğunu dile getiren Tatianus'a göre, Yunanlıların bilim, felsefe ve sanatları kendilerinin bulmuş ya da kurmuş oldukları şeklindeki iddiaları temelsiz bir iddiadır; Yunanlılar tüm bildiklerini başkalarından öğrenmiş olup, bilimleri, hele felsefeyi geliştirip yetkinleştirecek yerde, bozmuş, yanlış kullanmışlardır. Tatianus, kendi teolojisinde, insan aklının Tanrı'nın varoluşunu yaratıklardan hareket ederek, a posteriori bir biçimde kanıtlayabileceğini kabul etmiş ve felsefeyle filozoflara yönelik eleştirisine karşın, teolojinin gelişimine katkı yapmıştır. Ona göre, Tanrı bir olup, varolan herşeyin ilkesidir. Duyusal yoldan bilinemeyen tinsel bir gerçeklik, saf ruh olarak Tanrı, nedeni olmayan nedendir

TERTULLIANUS : English Turkish Phlosef

M.S.
220 yılları arasında yaşamış olan Kilise Babası. Latince yazmış ilk büyük Hıristiyan düşünürü olan Tertullianus, Tanrı'nın İsa'dan, İsa'nın da Kutsal Ruhtan ayrı olarak bilinemeyeceğini öne sürdüğü için, içindeki kutlu ses tarafından yönlendirilen Sokrates'in bilgeliğinin bile bir işe yaramayacağını belirtmiştir. Yunan felsefesiyle Hıristiyan bilgeliği arasında kurduğu bu karşıtlığa rağmen, Tertullianus, Yunan felsefesinden, özellikle de Stoalılardan etkilenmiş ve kendisi de birtakım felsefi konu ve açıklamalar ortaya koymuştur. Tanrı'nın varoluşunu, yaratıklarından ve eserlerinden hareketle bilebileceğimizi, Tanrı kanıtımızın deneysel bir temeli olması gerektiğini öne süren Tertullianus, yine O'nun yaratılmamış oluşundan, O'nun yetkin olduğu sonucunu çıkartabileceğimizi iddia etmiştir. O, Stoacıların etkisiyle, varolan herşeyin, Tanrı da dahil olmak üzere, cisimsel olduğunu öne sürmüş, örneğin Tanrı'nın corpus sui generis, yani kendisine özgü türden bir cisim olduğunu belirtmiştir

THALES : English Turkish Phlosef

Batı felsefesinin ilk filozofu. M.Ö.
yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Thales'te, felsefe bakımından önem taşıyan husus, onun "Neyin var olduğu" "Neyin gerçek olduğu" ya da "Neyin gerçekten var olduğu" sorusu üzerinde düşünmüş olmasından kaynaklanır. O doğada var olan şeylerin tüketici bir listesini yapmayı amaçlamamış, fakat şeylerin varlığa gelmeleri ve daha sonra da yok olup gitmeleri olgusundan etkilenmiştir. "Neyin varolduğu" sorusunu yanıtlamanın en önemli yolu, onun gözünde birlik ile çokluk ya da görünüş ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi doyurucu bir biçimde, ifade edebilmekten geçmiştir. O, buna göre, gözle görünen bireysel varlıkların ve değişmelerin oluşturduğu kaosun, çokluğun gerisinde akılla anlaşılabilir, kalıcı ve sürekli bir gerçekliğin var olduğunu inanmıştır. Thales, çokluğun kendisinden türediği, çokluğun gerisindeki bu birliğin "su" olduğunu öne sürmüştür

THEOPHRASTOS : English Turkish Phlosef

M.Ö.
288 yılları arasında yaşamış olan Peripatetik filozof. Aristoteles'in araştırma arkadaşı olan Theophrastos, Aristoteles'in ölümünden sonra, Akademi'nin başına geçmiştir. Aristoteles'le karşılaştırılabilecek kadar kadar geniş bir bilgisi olan Theophrastos, hemen hemen her konuda yazmış ve Aristoteles'in hayvanlar dünyasıyla ilgili sınıflamasını, bitkileri de kapsayacak şekilde genişletmiştir. Theophrastos, hipotetik ve ayrık tasımların formüllerini de vererek, mantık alanına da önemli katkılar yapmış olduğu için, bir yandan da Stoacı ve Epikürosçuluğa çıkan yolu hazırlamış biri olarak görülür

TIMON : English Turkish Phlosef

M.Ö.
230 yılları arasında yaşamış olan Yunanlı kuşkucu düşünür. Varolan şeylerin bilgisinin insan için olanaksız olduğunu dile getiren Timon, insanın görünüşlerin ötesine geçerek gerçekliğin kendisine erişemeyeceğini, görünüşleri temele alarak eyleyebileceğini, fakat bilgi söz konusu olduğunda, insanın yargıyı askıya alması gerektiğini dile getirmiştir

TOCQUEVILLE : English Turkish Phlosef

Alexis de Tocqueville.
1859 yılları arasında yaşamış ve liberalizmin ön plana çıkardığı özgürlükle, sosyalizmin temele aldığı eşitlik arasında bir denge kurmaya çalışmış olan düşünür. Devlet müdahalesini en aza indirgemeye çalışan, demokrasinin eşitlikçiliğini ön plana çıkartan liberal bir düşünür olarak Tocqueville, özgürlüğü eşitlikle nasıl bağdaştırmak gerektiği ya da eşitlikçi bir ortamda özgürlüğün nasıl sağlanacağı sorusunu temel soru olarak belirlemiş ve özgürlüğün ancak iki yoldan kurtarılabileceğini söylemiştir. Bu yollardan birincisi, ona göre, bir ademi merkeziyet sistemi, diğeri de çeşitli alanlarda, özellikle de siyasi, ekonomik ve bilimsel alanda birtakım dernek ve birliklerin kurulmasıdır

TOULMIN : English Turkish Phlosef

S. E. Toulmin. 1922 doğumlu İngiliz asıllı Amerikan filozofu. İlk kitabı ahlak konusunda olan, ahlak alanına dilsel bir açıdan yaklaşan Toulmin, esas bilim felsefesi alanındaki çalışmalarıyla tanınır. O, 1953 yılında yayınlanan Bilim Felsefesine Giriş adlı temel eserinde, bilimsel kuramlarla kuram oluşturma sürecinin, klasik tümevarım görüşlerinde betimlenen genelleme sürecinden çok, kişinin yolunu bulmasına yardım eden, kişiye kılavuzluk eden haritalar çıkarma ya da yapmaya benzediğini öne sürmüştür. Bilim tarihi konusunda da çalışmış olan Toulmin, mantık alanına da katkı yapmıştır

TOYNBEE : English Turkish Phlosef

Arnold Toynbee. Tarihin konusunun kültürler olduğunu söyleyen, kültürlerin ise dinamik yapılar olup, özelliklerini yaratıcı kişilerden aldığı, dolayısıyla tarihin kültürler hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunmak yerine, kültürleri anlamaya çalışması gerektiği düşüncesiyle seçkinleşen ünlü tarih felsefecisi. Tarihçinin insan türünün birtakım temel bölümlerinin yaşamlarını ele aldığı, toplum denen söz konusu varlıkları seçip incelediğini dile getiren Toynbee, tarih araştırmacısının toplumlar arasındaki ilişkileri yalnızca belli kavram ve kategoriler altında incelediğini savunur

VANÇUNG : English Turkish Phlosef

Van Çung. M.S. l. yüzyılda yaşamış ve etkisi uzun yıllar sürmüş bir akımın başlatıcısı olan Çinli düşünür. Konfüçyusçuluğa yönelik kesin eleştirileriyle ün kazanmış olan Van Çung, başarıyı ve aklı temele almış, her türlü boş inanca saldırmıştır. Saçma görüşleri, batıl itikadları ve ruhlarla ilgili her tür inancı alaya alan Van Çung, ölümsüzlük inancını da yererek, Tanrı'nın dilediği olur diye düşünmenin yanlışlığını belirtmiştir

VASUBANDHU : English Turkish Phlosef

M.S. 420 ile 500 yılları arasında yaşamış olan ve "realist sistem" adıyla anılan Budist öğretiyi geliştirmiş olan Hintli düşünür. Nirvanaya erişme yolu olarak, değilleme mantığını kullanan, hakikati mantık işlemleriyle bulmayı amaçlayan Vasubandhu, varlığın bir taraftan çeşit çeşit somut nesnelerden, diğer taraftan da bu nesnelere geçici bir süre için yönelen benlik ya da ruhlardan oluştuğunu savunmuş, değilleme mantığını kişiler üzerinde uygulayarak, sürekli ve kalıcı ruhlar olabileceği düşüncesini yadsımaya çalışmıştır

VICO : English Turkish Phlosef

Giambattista Vico.
1774 yılları arasında yaşamış olan ünül İtalyan düşünürü. Özgün bir tarih anlayışı geliştirmiş olan Vico, Descartes'ın tarihe açık ve seçik düşüncelerle yaklaşma tavrına karşı çıkmış ve doğruluğu, kesinliği, açık seçik düşüncelerde değil de, etkinlikte, insan varlıkları tarafından yaratılmış, gerçekleştirilmiş olanda aramıştır

VOLTAIRE : English Turkish Phlosef

François Marie Arouet Voltaire.
1778 yılları arasında yaşamış olan ünlü Fransız denemecisi, tarihçi ve filozofu. "Benim mesleğim, tüm düşündüklerimi yazmaktır" diyen Voltaire 99 cilt eser vermiştir. Aydınlanmanın en önemli düşünürlerinden biri olan filozof, metafizik, din, siyaset ve ahlakla ilgili görüşlerini, yazmış olduğu Felsefe Sözlüğü'nde ifade etmiştir. Bütün kötülüklerin kaynağı olan siyasi rejim türüne, bağnazlıkların kaynağı olan dinlere ve insanları düş kırıklığına uğratmış olan metafiziğe şiddetle karşı çıkmış olan Voltaire, ateist değil de, bir deistti. O, insanların din yoluyla baskı altında tutulmalarına şiddetle karşı çıkmış ve Hıristiyanlığı bu bakımdan eleştirmiştir. Voltaire, birtakım inanç kavgaları içinde bulunan, vergi vermeyen ve birçok yurttaşı, manastırlarda her tür haktan yoksun bırakan bir dinin yanı başında, hiçbir yönetimin güçlü olamayacağını iddia etmiştir. O, ekonomik yaşama büyük bir önem vermiş, yaşadığı dönemde, dinin ticarete engel olan inançlarıyla açıkça alay etmiştir. Voltaire'e göre, dinin egemen olduğu yerde, ahlak da olamaz ve insana doğanın önerdiği amaçların bağımsızlığı düşüncesine aykırı düşen hiçbir dinin değeri yoktur. Voltaire, dünyada çok fazla kötülük bulunduğunu öne sürerek, Leibniz'in "dünyamızın mümkün dünyaların en iyisi olduğu" görüşünde ifadesini bulan iyimser bakış açısına da karşı çıkmıştır

WEBER : English Turkish Phlosef

Max Weber.
Ünlü Alman düşünürü ve sosyologu. Weber, bir bilim olarak sosyolojinin genel kavramsal çerçevesini iyi bir biçimde ortaya koyduğu, tutarlı bir sosyal bilimler felsefesi geliştirdiği ve nihayet, modern endüstri toplumunun temel özelliklerini sağlam bir biçimde kavrayıp ifade ettiği için, modern sosyolojinin kurucusu olarak tanınır. Sosyolojinin yöntemi ve felsefi problemleriyle ilgili analizinde Yeni-Kantçı bir bakış açısı sergileyen Weber, herşeyden önce sosyolojinin insan davranışıyla ilgili olarak, doğa bilimlerininkine benzer, genel-geçer yasalara ulaşamayacağını, insan toplumları söz konusu olduğunda, evrim niteliği taşıyan bir gelişmeyi doğrulayıp temellendiremeyeceğini öne sürmüştür. Fakat Weber bir yandan da, sosyolojinin eylemlerin anlamını kavramayı amaçlamak durumunda olduğunu, onun buradan hareketle, korşılaştırmalı bir temel üzerinde, ideal eylem tiplerine ya da formel davranış modellerine yönelmesi gerektiğini ve dolayısıyla, sosyolojinin yalnızca eyleme ilişkin öznel bir yorum olmadığını savunmuştur

WHITEHEAD : English Turkish Phlosef

Alfred North Whitehead.
Ünlü matematikçi ve filozof. Russell'la birlikte Principia Mathematica'yı yazmış olan Whitehead, filozofları, tözlerden, niteliklerden ve iki-terimli bağıntılardan daha fazlasına izin vermeyen mantıklarından dolayı eleştirmiş, maddi nesnelerle mekan arasındaki ilişkiyle ilgili doyurucu bir açıklamanın çok terimli bağıntıları gerektirdiğini belirtmiştir. Whitehead, bilimi belirleyen ilkeler üzerinde durur, belli bir bilim felsefesi inşa ederken, aynı zamanda metafiziğinin temel tezlerini de ortaya koymuştur. Buna göre, bağlanmışlığı, bağlantı içinde olmaklığı temele alan Whitehead, algının bize yalıtlanmış duyumlar sunduğu görüşüne şiddetle karşı çıkmış ve doğanın bütününü aynı anda tecrübe edemediğimizi teslim ederken, deneyin, böyle bir sistemle bağlantılı olan olaylara ilişkin tecrübeye karşılık geldiğini belirtmiştir. O, algılayan varlığın, çevresindeki dünyaya karşı belli bir tepki gösteren doğal bir organizma olduğu teziyle belirlenen biyolojik bir algı kuramı geliştirmiş ve buradan da organizma felsefesine geçmiştir. Değişmenin ancak süre olarak anlaşılabilir olduğunu dile getiren ve Platon'dan etkilenen Whitehead, bir olayın biricik olduğunu, bir daha ortaya çıkamayacak yapıda bulunduğunu öne sürmüştür. Ayrıca Whitehead, doğanın duyular aracılığıyla gerçekleşen algıda gözlemlenebilir olan nesnelerin toplamından daha fazla hiçbir şey olmadığını da savunmuştur

WILLIAM : English Turkish Phlosef

Auvergneli William. Hıristiyan Ortaçağ felsefesinin
yüzyılda yaşamış ünlü düşünürü. Augustinus geleneğinden olduğu kadar, Aristotelesçi düşünce geleneğinden ve bu arada İbn Sina'dan etkilenmiş olan William, özle varoluş arasında bir ayırım yapmış ve bu ayırımı, tıpkı İslam felsefesinde olduğu gibi, Tanrı'yla yaratıklarını birbirlerinden ayırmak için kullanmıştır. Buna göre, sonlu varlıkların özü varoluşundan ayrı olup, onların varolmaları zorunlu değildir; buna karşın zorunlu Varlık olan Tanrı söz konusu olduğunda, O'nun özünün varoluşundan ayrılmadığını görürüz. Bu ise, William'a göre, sonlu yaratıkların varoluşlarını başka bir varlıktan aldıkları yerde, Tanrı'nın saf varoluş olması anlamına gelmektedir. Aristoteles'ten gelen hiyerarşik akıllar düzeniyle dünyanın ya da maddenin ezeli olduğu düşüncesini reddetmiş olan William, Tanrı'nın dünyayı zaman içinde, doğrudan doğruya ve hiçten yarattığını söylemiştir. Buna karşın, Aristotelesçi hilomorfik varlık anlayışını benimseyen filozof-teolog, son çözümlemede, Aristoteles'ten Aquinaslı Thomas'ya çıkan yolda bir geçiş düşünürü olarak kalmıştır

WISDOM : English Turkish Phlosef

Arthur John Wisdom. Wittgenstein'dan yoğun bir biçimde etkilenmiş olan çağdaş İngiliz düşünürü. Çağdaş analitik felsefe geleneği içinde, felsefenin doğasını ve amacını yeniden tanımlama çabasıyla ün kazanmış olan Wisdom, tıpkı Wittgenstein gibi, felsefenin analitik ve dilsel bir araç olarak kullanılması durumunda, geleneksel felsefenin problemlerinin gerçek problemler olmayıp, sözde problemler olduklarının anlaşılacağını iddia etmiştir. O, bir yandan da, belirli varlıkların, örneğin maddi nesnelerin, daha temel öğelerden, örneğin duyu-izlenimlerinden hareketle oluşturulan mantıksal yapım ya da konstrüksiyonlardan başka hiçbir şey olmadığını iddia etmiştir

WITTGENSTEIN : English Turkish Phlosef

Ludwig Wittgenstein.
yüzyılda, dünyanın İngilizce konuşan bölümünde, en fazla etkili olmuş olan filozofların başında gelen İngiliz filozofu.
1951 yılları arasında yaşamış olan Wittgenstein'ın temel eserler, Mantıksal-Felsefi Deneme (Tractatus Loigoco-Philosophicus) ve Felsefi Soruşturmalar'dır. Bütün felsefe problemlerini bir dil problemine indirgeyen Wittgenstein'ın felsefesinin merkezinde, dilin kapsamını ve sınırlarını belirleme problemi vardır. Wittgenstein'a göre, dili kullanma, dili anlama, insanları sıradan şeylerden ayıran özelliktir. Bu, iç yaşamımızın özünü oluşturan dokudur. Bu bağlamda, Wittgenstein'a göre, ortaya iki soru çıkar: Öncelikle, dilin dünyayla olan ilişkisi nedir? İkincisi, dilin düşünmeyle ilişkisi nedir? O'na göre, dil, dünyayı resimleyerek, onu temsil eder. Önermeler, olguların tasvirleri, olguların resimleridir. İkincisi de, önermeler düşüncelerin dile gelmeleridir, düşüncenin araçlarıdır. Önermelerle, onları kullanarak düşünürüz. Dünya, Wittgenstein'a göre, olgular toplamıdır, belirli durumların ya da olayların var oluşudur. Filozof'a göre, felsefe özünde bir kuram değil, bir faaliyettir. Felsefe yapılan bir şeydir. Fakat sayıp dökülecek bir öğreti bütünü değildir. Felsefenin geleneksel problemleri kötü bir biçimde formüle edilmiş olan anlamsız problemlerdir. Felsefi kuramlar oluşturmaktan vazgeçmek gerekir; çünkü bu, kafaları daha da karıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Felsefe, dil konusundaki yanlış ve sahte kabullerimizin, dünya üzerine olan düşüncelerimizi nasıl saptırdığının çok yönlü bir biçimde araştırılmasıdır. O'na göre, dili doğal çerçevesi içinde ele almak ve insanların bir şeyler söyledikleri zaman, içinde bulundukları durumları, bunların söylenmesine eşlik eden davranışları hesaba katmaktır

WOLFF : English Turkish Phlosef

Christian Wolff.
1744 yılları arasında yaşamış olan Alman rasyonalist filozofu. Özgün bir düşünür olmayan Wolff, Leibniz felsefesinin yılmaz savunuculuğu ve felsefeye yönelik sistematik yaklaşımıyla ün kazanmıştır. Felsefenin varoluşu değil de, özü konu alması gerektiğini belirten Wolff, felsefedeki tüm kabul ve sonuçların Leibniz'in özdeşlik ve yeter neden ilkelerinden türetilebilir olduğunu iddia etmiştir. O, tıpkı Leibniz gibi, evrende yeter neden ilkesinin geçerli olduğunu savunmuş ve bunun, evrende herşeyin aklın egemenliği altında olduğu anlamına geldiğini düşünmüştür.Tümdengelim yöntemini dini doğruların kanıtlanmasını da kappsayacak şekilde genişleten Wolff, dini de çelişmezlik ilkesine bağlamış ve vahye dayanan dinin akla aykırı olan bilgileri kapsayamayacağını öne sürmüştür. Wolff'un akla ve inanca, özgürlük ve otoriteye aynı derecede değer veren dini ve ahlaki felsefesi, zaman zaman Kant'ın da saygısını kazanmıştır

ZENON : English Turkish Phlosef

Elealı Zenon. Parmenides'in izleyicisi olan Elealı düşünür. Zenon, hocası Parmenides'in yalnızca değişmez "Varlık"ın gerçek olduğunu öne süren görüşünü, çokluk ve değişmenin gerçek olduğunu savunan karşıt görüşte içerilen mantıksal güçlükleri gözler önüne seren dolaylı kanıtlarıyla savunmuş ve felsefe tarihinde bu savunmasıyla ün kazanmıştır

ZENON-KIBRISLI : English Turkish Phlosef

Kıbrıslı Zenon. M.Ö.
263 yılları arasında yaşamış olan, Stoa Okulunun kurucusu, Yunanlı filozof. Akademi'de Krates'in nezaretinde felsefeyle meşgul olan Zenon, Stoalılar tarafından benimsenen temel ilkeleri belirlemiştir. Ona göre, gerçek olan herşey maddidir. Fakat evren, pasif bir maddeden oluşmamıştır. Değişen bir yapısı olan düzenli bütün olan evrendeki pasif maddeden başka, doğadaki düzenleyici, aktif öğeyi temsil eden bir güç daha vardır. Bu aktif güç, maddeden farklı değildir, ancak maddenin değişik bir görünümüdür. O, hava akıntısı ya da nefes gibi, sürekli olarak hareket eden ince bir şeydir. Zenon bu gücün ateş olduğunu söyler; ona göre, bu ateş var olan herşeye yayılır. Bu maddi ateşin en temel özelliği akıldır. Bu ateş, evrendeki en yüksek varlık türüdür. Zenon'a göre, Tanrı herşeydir. Yani, Tanrı bireyleri birbirleriyle birleştiren ateş ya da sıcak nefestir. O, doğanın içindeki akıl ya da rasyonel güçtür. Tanrı'nın ateş ya da rasyonel bir güç olduğunu söylemek, doğaya aklın ve akıl ilkesinin egemen olduğunu söylemekten başka bir şey değildir. Madde kendisinde bulunan bu akıl ilkesine göre davranır. Zenon, bilgi anlayışında, sözcüklerin düşünceleri ifade ettiğini, düşüncelerin ise, bir nesnenin zihin üzerindeki etkisi sonucu ortaya çıktığını söyler. Zihin, doğuştan boş bir levhadır ve düşünce dağarcığını dış dünyadaki nesnelerden etki aldıkça doldurur. Zenon, insan ve ahlak anlayışında, dünyanın bir parçası olan insanın da aynı şekilde maddi bir varlık olduğunu ve tanrısal ateşten pay aldığını söyler. İnsandaki bu ateş, onun ruhunu meydana getirir. O, insan ruhunun en iyi ifadesini akılda ve akıllılıkta bulduğunu savunur. Zenon'un ahlakı ise, bir yandan akla ve bilgiye, bir yandan da doğal düzene boyun eğmeye dayanır