Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
ACCELERATOR : English Turkish Redhouse

ac.cel.er.a.torisim gaz pedalı

ACCENT : English Turkish Redhouse

ac.centäk'sent isim
fonetik vurgu, aksan.
fonetik vurgu işareti.
şive. fiil vurgulamak

ACCENTUATE : English Turkish Redhouse

ac.cen.tu.ateäksen'çuweyt fiil vurgulamak

ACCEPT : English Turkish Redhouse

ac.ceptäksept' fiil
kabul etmek; razı olmak; kabullenmek.
(bir şeyi) teslim almak

ACCEPT RESPONSIBILITY FOR : English Turkish Redhouse

-in sorumluluğunu üzerine almak

ACCEPTABLE : English Turkish Redhouse

ac.cept.ablesıfat kabul edilir, makbul

ACCEPTANCE : English Turkish Redhouse

ac.cep.tanceisim
kabul.
(bir şeyi) teslim alma

ACCESS : English Turkish Redhouse

ac.cessäk'ses isim
giriş, geçit.
to (biriyle) görüşme imkânı; (bir şeyden) faydalanma hakkı veya imkânı: He has access to him. İstediğinde onunla görüşebilir.
bilgisayar erişme, erişim

ACCESSIBLE : English Turkish Redhouse

ac.ces.si.blesıfat ulaşılabilir; faydalanılabilir; ziyaret edilebilir: That palace is not accessible to the public. O saray halka açık değil

ACCESSION : English Turkish Redhouse

ac.ces.sionäkseş'ın isim
(tahta) çıkma.
(bir müze veya kütüphanenin koleksiyonuna) yeni alınan eşya, kitap v.b

ACCESSORIES : English Turkish Redhouse

accessoriesisim aksesuar

ACCESSORY : English Turkish Redhouse

ac.ces.so.ryäkses'ıri isim, hukuk suç ortağı

ACCESSORY AFTER THE FACT : English Turkish Redhouse

hukuksuç işlendikten sonra suç ortağı olan kimse

ACCIDENT : English Turkish Redhouse

ac.ci.dentäk'sıdınt isim
kaza (kötü olay).
rastlantı.
felsefe ilinek, araz

ACCIDENT VICTIMS : English Turkish Redhouse

kazaya uğrayanlar

ACCIDENT-PRONE : English Turkish Redhouse

ac.ci.dent-pronesıfat hep kazaya uğrayan; sakar

ACCIDENTAL : English Turkish Redhouse

ac.ci.den.talsıfat
kaza eseri olan, yanlışlıkla olan.
tesadüfen meydana gelen

ACCIDENTALLY : English Turkish Redhouse

ac.ci.den.tal.lyzarf
kazara, yanlışlıkla.
tesadüfen

ACCLAIM : English Turkish Redhouse

ac.claimıkleym' fiil bağırarak birini beğendiğini göstermek; alkışlamak. isim alkış, büyük beğeni

ACCLAMATION : English Turkish Redhouse

ac.cla.ma.tionäklımey'şın isim
bağırarak birini beğendiğini gösterme, tezahürat.
alkışlama; alkış

ACCLIMATE : English Turkish Redhouse

ac.cli.mateäk'lımeyt fiil bir yere alıştırmak, intibak ettirmek; bir yere alışmak, intibak etmek

ACCLIMATIZE : English Turkish Redhouse

ac.cli.ma.tizeäk'lımıtayz fiil bakınız acclimate

ACCOMMODATE : English Turkish Redhouse

ac.com.mo.dateıkam'ıdeyt fiil
barındırmak;
in
e yetecek kadar yeri olmak, almak.
to
e uydurmak.
sağlamak.
iyilik etmek

ACCOMMODATE ONESELF TO : English Turkish Redhouse

-e kendini alıştırmak

ACCOMMODATING : English Turkish Redhouse

ac.com.mo.dat.ingsıfat yardımsever, yardımcı