Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
CROCODILE : English Turkish Redhouse

croc.o.dilekrak'ıdayl isim timsah

CROCODILE TEARS : English Turkish Redhouse

sahte gözyaşları, timsah gözyaşları

CROCUS : English Turkish Redhouse

cro.cuskro'kıs isim çiğdem; safran

CROISSANT : English Turkish Redhouse

crois.santkrwasan' isim ayçöreği

CRONE : English Turkish Redhouse

cronekron isim kocakarı

CRONY : English Turkish Redhouse

cro.nykro'ni isim dost, kafadar

CROOK : English Turkish Redhouse

crookkrûk isim
çoban değneği; asa, sapı kıvrık baston.
kıvrım.
konuşma dili üçkâğıtçı, madrabaz, hilekâr, dalavereci. fiil kıvırmak, bükmek, eğmek

CROOKED : English Turkish Redhouse

crook.edkrûk'îd sıfat
eğri, çarpık.
virajlı.
konuşma dili içinde bir dalavere olan, hileli (iş).
konuşma dili üçkâğıtçı, düzenbaz, hilekâr

CROON : English Turkish Redhouse

croonkrun fiil mırıldanmak, alçak sesle şarkı söylemek

CROP : English Turkish Redhouse

cropkrap isim
ürün, mahsul, ekin, rekolte.
zooloji kursak.
binici kırbacı

CROP UP : English Turkish Redhouse

irdenbire oluşmak, ortaya çıkmak, doğmak, çıkmak

CROSS : English Turkish Redhouse

crosskrôs isim
çapraz işareti.
haç, put, çarmıh, ıstavroz.
çile, cefa.
melez

CROSS MY HEART : English Turkish Redhouse

vallahi

CROSS ONE'S ARMS : English Turkish Redhouse

kollarını kavuşturmak

CROSS ONE'S FINGERS : English Turkish Redhouse

şans dilemek

CROSS ONE'S LEGS : English Turkish Redhouse

ayak ayak üstüne atmak, bacak bacak üstüne atmak

CROSS ONE'S MIND : English Turkish Redhouse

hatırına gelmek, aklından geçmek

CROSS ONESELF : English Turkish Redhouse

ıstavroz çıkarmak, haç çıkarmak

CROSS OUT : English Turkish Redhouse

karalamak, silmek, üstünü çizerek iptal etmek

CROSS SECTION : English Turkish Redhouse

kesit

CROSS SWORDS : English Turkish Redhouse

(with) (biriyle) atışmak, ağız kavgası etmek

CROSS THE RUBICON : English Turkish Redhouse

dönülmeyecek bir karar vermek

CROSS-COUNTRY : English Turkish Redhouse

cross-coun.trykrôs'k^n'tri isim
kros, kır koşusu.
kros kayağı, kayak krosu. sıfat ülkeyi baştan başa kateden. zarf bir uçtan öbür uca

CROSS-COUNTRY SKIING : English Turkish Redhouse

kros kayağı, kayak krosu

CROSS-EXAMINE : English Turkish Redhouse

cross-ex.am.inekrôs'îgzäm'în fiil sorguya çekmek