Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
HELD : English Turkish Redhouse

heldheld fiil bakınız hold

HELICOPTER : English Turkish Redhouse

hel.i.cop.terhel'ıkaptır, hi'lıkaptır isim helikopter

HELIOTROPE : English Turkish Redhouse

he.li.o.tropehi'liyıtrop isim bambulotu

HELIUM : English Turkish Redhouse

he.li.umhi'liyım isim helyum

HELL : English Turkish Redhouse

hellhel isim cehennem. ünlem Kahrolsun!

HELLEBORE : English Turkish Redhouse

hel.le.borehel'ıbor isim çöpleme

HELLISH : English Turkish Redhouse

hell.ishhel'îş sıfat kötü, berbat, korkunç

HELLO : English Turkish Redhouse

hel.lohılo' ünlem
Merhaba.
Alo

HELM : English Turkish Redhouse

helmhelm isim, denizcilikle ilgili dümen yekesi; dümen

HELMET : English Turkish Redhouse

hel.methel'mît isim
miğfer, tolga.
kask

HELMSMAN : English Turkish Redhouse

helms.manisim dümenci

HELP : English Turkish Redhouse

helphelp fiil
yardım etmek; katkıda bulunmak: I don't see how I can help you. Sana nasıl yardım edeyim bilemiyorum.
faydası olmak, fayda etmek; rahatlatmak; (acıyı) dindirmek; (gergin/zor bir durumu) yumuşatmak: I can lend you some money, if that'll help. Faydası olursa sana biraz borç verebilirim. Complaining won't help. Şikâyet etmek fayda etmez. A little lemon quice'll help. Biraz limon sıksan iyi olur. isim (help)
yardım; katkı.
yardımcı; hizmetçi; hizmetkâr.
ırgat, rençper

HELP ONESELF TO : English Turkish Redhouse

(kendi kendine servis yaparak) (yiyeceklerden) almak: He helped himself to a piece of the cake. Kekten bir dilim aldı

HELP OUT : English Turkish Redhouse

yardımda bulunmak

HELP SOMEONE OUT : English Turkish Redhouse

irine yardım etmek: Can you help her out with her French? Fransızcasına yardım edebilir misin?

HELP WANTED. : English Turkish Redhouse

Eleman aranıyor

HELPER : English Turkish Redhouse

help.erisim yardımcı; muavin; çırak

HELPFUL : English Turkish Redhouse

help.fulsıfat
faydalı, yararlı; kullanışlı.
yardımsever, yardımcı: You're not being helpful. Yardımcı olmuyorsun

HELPING : English Turkish Redhouse

help.ingisim
yardım etme; katkıda bulunma.
ahçılık porsiyon

HELPLESS : English Turkish Redhouse

help.lesssıfat âciz; savunmasız

HELPLESSNESS : English Turkish Redhouse

help.less.nessisim aciz, âcizlik; savunmasızlık

HELTER-SKELTER : English Turkish Redhouse

hel.ter-skel.terhel'tır.skel'tır zarf alelacele, telaşla, apar topar. sıfat
karmakarışık.
gelişigüzel

HEM : English Turkish Redhouse

hemhem isim elbise kenarı, baskı. fiil (hemmed, hemming) kıvırıp kenarını bastırmak

HEM ABOUT : English Turkish Redhouse

kuşatmak, içine almak, çevirmek