Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
LET DOWN : English Turkish Redhouse

indirmek.
boşa çıkarmak, hayal kırıklığına uğratmak

LET DOWN ONE'S HAIR : English Turkish Redhouse

samimi davranmak

LET FALL : English Turkish Redhouse

düşürmek

LET FLY : English Turkish Redhouse

ağzına geleni söylemek.
with bir şeyin şiddetini vurgulamak için kullanılır: He let fly with his right fist. Sağ yumruğunu indiriverdi

LET GO : English Turkish Redhouse

bırakmak, tutmamak; of (tutulan bir şeyi) bırakmak.
konuşma dili ağzına geleni söylemek

LET GO! : English Turkish Redhouse

Bırak!

LET HIM HAVE HIS SAY. : English Turkish Redhouse

Bırak, diyeceğini desin

LET IN : English Turkish Redhouse

kapıyı açıp içeriye almak

LET IT BE. : English Turkish Redhouse

Bırak. Öyle olsun

LET LOOSE : English Turkish Redhouse

i serbest bırakmak.
konuşma dili
e yol açmak,
i meydana getirmek.
konuşma dili with Bir şeyin şiddetini vurgulamak için kullanılır: At that moment Recep let loose with a violent oath. O an Recep sumturlu bir küfür savurdu.
konuşma dili gök delinmek.
konuşma dili başlamak.
konuşma dili ağzına geleni söylemek

LET ME SEE. : English Turkish Redhouse

Bakayım./Dur bakalım./Düşüneyim

LET OFF : English Turkish Redhouse

cezasını affetmek, cezasını hafifletmek.
dışarı vermek

LET OFF STEAM : English Turkish Redhouse

konuşma dilideşarq olmak, içini dökerek rahatlamak

LET ON : English Turkish Redhouse

sırrı başkasına söylemek, sırrı ifşa etmek

LET ONE'S HAIR DOWN : English Turkish Redhouse

içini dökmek

LET ONESELF GO : English Turkish Redhouse

kendini bırakıp coşmak.
kendini kapıp koyuvermek, kendini bırakmak, kendine özen göstermemek

LET ONESELF IN : English Turkish Redhouse

kapıyı anahtarla açıp içeriye girmek

LET OUT : English Turkish Redhouse

dışarıya bırakmak, koyuvermek, kaçmasına izin vermek.
(ip, kablo v.b.'ni) gevşetmek, genişletmek.
(elbiseyi) genişletmek.
İngiliz İngilizcesi kiraya vermek

LET RIP : English Turkish Redhouse

konuşma diliağzına geleni söylemek

LET SLEEPING DOGS LIE : English Turkish Redhouse

fincancı katırlarını ürkütmemek

LET SLIDE : English Turkish Redhouse

vazgeçmek

LET SLIP : English Turkish Redhouse

ağzından kaçırmak.
(fırsatı) elinden kaçırmak

LET SLIP THROUGH ONE'S FINGERS : English Turkish Redhouse

elinden kaçırmak

LET SOMEONE ALONE : English Turkish Redhouse

birini rahat bırakmak; birini karışmamak; birini kendi haline bırakmak, birini bırakmak.
birini yalnız bırakmak

LET SOMEONE BE : English Turkish Redhouse

akınız let someone alone