Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
LOOP : English Turkish Redhouse

looplup isim
ilmik; ilik halkası.
havacılık takla.
bilgisayar döngü.
elektrik kapalı devre

LOOPHOLE : English Turkish Redhouse

loop.holelup'hol isim
kaçamak, kaçamak noktası.
mazgal deliği, mazgal

LOOSE : English Turkish Redhouse

looselus sıfat
gevşek.
dağınık, seyrek.
serbest, aslından uzak (çeviri, yorum v.b.).
bol, dökümlü (giysi).
sallanan (diş).
yumuşak (öksürük).
serbest, hafifmeşrep

LOOSE ENDS : English Turkish Redhouse

yarım kalmış işler

LOOSE-LEAF : English Turkish Redhouse

loose-leafsıfat sayfaları çıkarılıp tekrar takılabilen (kitap, defter)

LOOSELY : English Turkish Redhouse

loose.lyzarf gevşek, gevşek bir biçimde

LOOSELY MADE : English Turkish Redhouse

ol yapılmış, gevşek örülmüş (elbise)

LOOT : English Turkish Redhouse

lootlut isim
ganimet.
yağma.
argo para. fiil yağma etmek

LOP : English Turkish Redhouse

loplap fiil (lopped, lopping)
(ağacın dallarını) kesmek, budamak.
off
i kesip düşürmek;
i kaldırmak

LOPE : English Turkish Redhouse

lopelop fiil (hayvan) uzun adımlarla koşmak. isim uzun adımlarla koşma

LOPSIDED : English Turkish Redhouse

lop.sid.edlap'say'dîd sıfat
bir yana eğik.
orantısız

LOQUACIOUS : English Turkish Redhouse

lo.jua.ciouslokwey'şıs sıfat konuşkan, dilli

LOQUAT : English Turkish Redhouse

lo.juatlo'kwat isim maltaeriği, yenidünya

LORD : English Turkish Redhouse

lordlôrd isim
efendi, sahip, mal sahibi.
hâkim, hükümdar.
lord.
büyük harf ile Rab, Allah, Tanrı.
büyük harf ile Hz.İsa. fiil lord payesi vermek

LORD IT OVER SOMEONE : English Turkish Redhouse

gururlu davranmak, kibirlilik göstermek, amirane tavır takınmak

LORDLY : English Turkish Redhouse

lord.lylôrd'li sıfat
amirane, lordvari, lorda yaraşır.
gururlu

LORE : English Turkish Redhouse

lorelôr isim ilim, bilgi, irfan (özellikle eski zaman bilgileri)

LORRY : English Turkish Redhouse

lor.rylôr'i isim
İngiliz İngilizcesi kamyon.
alçak, yanları açık ve dört tekerlekli yük arabası

LOSE : English Turkish Redhouse

loseluz fiil (lost)
yitirmek, kaybetmek.
kaçırmak, elden kaçırmak.
şaşırmak.
(saat) geri kalmak.
yenilmek, kaybetmek: "Did your team win?" "No, it lost." "Sizin takım kazandı mı?" "Hayır, kaybetti."

LOSE COUNT : English Turkish Redhouse

hesabını şaşırmak; of
in sayısını hatırlamamak

LOSE FACE : English Turkish Redhouse

ezil olmak; itibarını kaybetmek; itibarı zedelenmek

LOSE GROUND : English Turkish Redhouse

askeri (savaşta) toprak kaybetmek.
(hasta) kötüye gitmek/kötüleşmek.
(herhangi bir uğraşıda) yenilgiye uğramak, yenilmek

LOSE ONE'S APPETITE : English Turkish Redhouse

iştahı kesilmek

LOSE ONE'S BALANCE : English Turkish Redhouse

dengesini kaybetmek

LOSE ONE'S BEARINGS : English Turkish Redhouse

şaşırmak, pusulayı şaşırmak