Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
MEREST : English Turkish Redhouse

mer.estmîr'ıst sıfat en az, en ufak

MERGE : English Turkish Redhouse

mergemırc fiil
birleşmek; birleştirmek.
içine karışıp kaybolmak

MERGER : English Turkish Redhouse

merg.ermır'cır isim iki veya daha çok şirketin birleşmesi

MERIDIAN : English Turkish Redhouse

me.rid.i.anmırîd'iyın isim
meridyen.
doruk, zirve. sıfat meridyen

MERINGUE : English Turkish Redhouse

me.ringuemıräng' isim, ahçılık
beze.
(turtanın üzerine konulduktan sonra pişirilen) çırpılmış yumurta akı, şeker v.b. karışımı, mereng

MERINO : English Turkish Redhouse

me.ri.nomıri'no isim merinos

MERINO WOOL : English Turkish Redhouse

merinos yünü, merinos

MERIT : English Turkish Redhouse

mer.itmer'ît isim
değer.
erdem, fazilet. fiil
i hak etmek,
e layık olmak;
e değmek

MERIT SYSTEM : English Turkish Redhouse

devlet memurluğunda başarıya göre atama ve terfi sistemi

MERITORIOUS : English Turkish Redhouse

mer.i.to.ri.ousmerıtôr'iyıs sıfat övgüye değer, saygıya değer

MERLON : English Turkish Redhouse

mer.lonmır'lın isim mazgal dişi/siperi

MERMAID : English Turkish Redhouse

mer.maidmır'meyd isim denizkızı

MERRILY : English Turkish Redhouse

mer.ri.lyzarf neşeyle

MERRIMENT : English Turkish Redhouse

mer.ri.mentmer'îmınt isim
eğlence, keyif.
şenlik, neşe, keyif

MERRY : English Turkish Redhouse

mer.rymer'i sıfat
şen, neşeli, keyifli.
neşe verici, keyiflendirici

MERRY-GO-ROUND : English Turkish Redhouse

mer.ry-go-roundmer'igoraund isim atlıkarınca

MERRYMAKING : English Turkish Redhouse

mer.ry.mak.ingmer'imeykîng isim cümbüş, eğlence

MESA : English Turkish Redhouse

me.samey'sı isim mesa, masatepe

MESH : English Turkish Redhouse

meshmeş isim
ağ gözü.
ağ, şebeke.
çark dişlerinin birbirine girmesi. fiil
ağ ile tutmak.
(çark dişlerini) birbirine geçirmek; birbirine geçmek

MESMERISE : English Turkish Redhouse

mes.mer.isemez'mırayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız mesmerize

MESMERIZE : English Turkish Redhouse

mes.mer.izemez'mırayz fiil
ipnotizmayla uyutmak.
büyülemek, gözünü bağlamak

MESOPOTAMIA : English Turkish Redhouse

Mes.o.po.ta.mi.amesıpıtey'miyı isim Mezopotamya

MESS : English Turkish Redhouse

messmes isim
karışıklık, düzensizlik, dağınıklık.
karışık durum, güç veya utandırıcı durum.
pislik, kirlilik. fiil
yüzüne gözüne bulaştırmak, berbat etmek.
kirletmek, bozmak.
altüst etmek

MESS AROUND WITH : English Turkish Redhouse

argoile uğraşmak, ile ilgilenmek

MESS UP : English Turkish Redhouse

yüzüne gözüne bulaştırmak.
kirletmek, bozmak.
altüst etmek