Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
MOUTH : English Turkish Redhouse

mouthmaudh fiil
söylemek.
dudaklarını oynatarak (bir şey) söyler gibi yapmak

MOUTH ORGAN : English Turkish Redhouse

mızıka, armonika

MOUTHFUL : English Turkish Redhouse

mouth.fulmauth'fûl isim
ağız dolusu.
lokma.
konuşma dili söylenişi güç sözcük

MOUTHPIECE : English Turkish Redhouse

mouth.piecemauth'pis isim
ağızlık.
sözcü

MOUTHWASH : English Turkish Redhouse

mouth.washmauth'wôş isim gargara

MOVABLE : English Turkish Redhouse

mov.a.blemu'vıbıl sıfat
kımıldayabilen, hareket edebilen.
taşınabilir.
tarihi değişen (yortu).
hukuk taşınır, menkul. isim, çoğul, hukuk taşınır mallar, menkuller

MOVABLE FEAST : English Turkish Redhouse

Hristiyanlıkher yıl değişik bir tarihe rastlayan yortu

MOVE : English Turkish Redhouse

movemuv fiil
kımıldatmak, oynatmak, hareket ettirmek; kımıldamak, oynamak, hareket etmek: My right leg is paralyzed; I can't move it. Sağ bacağım felç oldu; hareket ettiremiyorum. Don't move! Kımıldama!
taşımak, nakletmek; taşınmak: She plans to move this table into the kitchen. Bu masayı mutfağa taşımayı düşünüyor. Fatma has moved to her summer place in Gümüşköy. Fatma, Gümüşköy'deki yazlığına taşındı.
önermek, teklif etmek: I move that the meeting be adjourned. Toplantının sona erdirilmesini öneriyorum.
etkilemek, dokunmak: His story deeply moved me. Onun öyküsü beni derinden etkiledi.
gayrete getirmek.
harekete getirmek.
(satranç veya dama taşını) yürütmek, sürmek.
(bağırsaklar) işlemek; işletmek.
satmak; sattırmak: It's difficult to move these high-priced books. Bu pahalı kitapları satmak zor.
kalkmak, ilerlemek, ileri gitmek. isim
hareket, kımıldanma.
taşınma.
dama taş sürme.
dama oynama sırası

MOVE DOWN : English Turkish Redhouse

(öğrenciyi) bir alt sınıfa indirmek; bir alt sınıfa inmek

MOVE HEAVEN AND EARTH : English Turkish Redhouse

konuşma dilimümkün olan her şeyi yapmak

MOVE IN : English Turkish Redhouse

eve taşınmak.
içeri girmek

MOVE ON : English Turkish Redhouse

ileri gitmek

MOVE OUT : English Turkish Redhouse

evden taşınmak.
dışarı çıkmak

MOVE UP : English Turkish Redhouse

(öğrenciyi) bir üst sınıfa yükseltmek; bir üst sınıfa yükselmek

MOVEABLE : English Turkish Redhouse

move.a.blemu'vıbıl sıfat, isim bakınız movable

MOVEMENT : English Turkish Redhouse

move.mentmuv'mınt isim
hareket, kımıldanma.
akım, hareket: the women's liberation movement kadınların özgürlüğü hareketi.
askeri manevra.
saatin makinesi veya parçaları.
müzik bölüm.
bağırsakların işlemesi

MOVIE : English Turkish Redhouse

mov.iemu'vi isim, sinema film

MOVIE HOUSE : English Turkish Redhouse

sinema

MOVING : English Turkish Redhouse

mov.ingmu'vîng sıfat
hareket eden, devingen, oynak.
ilerleyen.
harekete geçiren.
etkileyici, dokunaklı

MOVING DAY : English Turkish Redhouse

taşınma günü

MOVING PICTURE : English Turkish Redhouse

sinemafilm

MOVING PLATFORM : English Turkish Redhouse

hareket eden platform

MOVINGLY : English Turkish Redhouse

mov.ing.lyzarf etkileyici bir şekilde, dokunaklı olarak

MOW : English Turkish Redhouse

mowmo fiil (mowed, mown)
biçmek.
down (top veya tüfek ateşiyle) toptan öldürmek/biçmek

MOZAMBICAN : English Turkish Redhouse

Mo.zam.bi.canmozımbi'kın, mozämbi'kın isim Mozambikli. sıfat
Mozambik, Mozambik'e özgü.
Mozambikli