English Turkish Redhouse
PAPERHANGER : English Turkish Redhouse
pa.per.hang.erpey'pırhängır isim duvar kâğıdı yapıştıran kimse
PAPERKNIFE : English Turkish Redhouse
pa.per.knifepey'pırnayf isim, İngiliz İngilizcesi kitap açacağı; mektup açacağı
PAPERWEIGHT : English Turkish Redhouse
pa.per.weightpey'pırweyt isim prespapye
PAPIER-MÂCHÉ : English Turkish Redhouse
pa.pier-mâ.chépeypırmışey' isim ezilmiş kâğıt, tutkal v.b.'nden oluşan ve kalıplara dökülerek çeşitli eşya yapılan madde, kâğıt ezmesi; kartonpiyer
PAPIST : English Turkish Redhouse
pa.pistpey'pîst isim, aşağılayıcı Katolik
PAPOOSE : English Turkish Redhouse
pa.poosepäpus' isim (Kızılderili) bebek
PAPPY : English Turkish Redhouse
pap.pypäp'i isim, konuşma dili baba
PAPRIKA : English Turkish Redhouse
pa.pri.kapäpri'kı, päp'rıkı isim tatlı bir tür kırmızı biberin tozuyla yapılan baharat
PAPUA : English Turkish Redhouse
Pap.u.apäp'yıwı isim Papua
PAPUA NEW GUINEA : English Turkish Redhouse
Papua-Yeni Gine
PAPUAN : English Turkish Redhouse
isimPapualı. sıfat
Papua, Papua'ya özgü.
Papualı
PAPYRUS : English Turkish Redhouse
pa.py.ruspıpay'rıs isim (papyruses/papyri) papirüs
PAR : English Turkish Redhouse
parpar isim bakınız above par at par below par par value be on a par with be up to par
PAR VALUE : English Turkish Redhouse
ticaretyazılı değer, saymaca değer
PARABLE : English Turkish Redhouse
par.a.bleper'ıbıl isim içinde gerçek payı olan kısa alegorik hikâye, mesel
PARABOLA : English Turkish Redhouse
pa.rab.o.lapıräb'ılı isim, geometri parabol
PARABOLIC : English Turkish Redhouse
par.a.bol.icperıbal'îk
sıfat alegorik.
geometri parabolik
PARABOLICAL : English Turkish Redhouse
par.a.bol.i.calperıbal'îkıl bakınız parabolic
PARABOLOID : English Turkish Redhouse
pa.rab.o.loidpıräb'ıloyd isim, geometri paraboloit
PARACHUTE : English Turkish Redhouse
par.a.chuteper'ışut isim paraşüt. fiil
paraşütle atlamak.
paraşütle indirmek
PARACHUTIST : English Turkish Redhouse
par.a.chut.istisim paraşütçü
PARADE : English Turkish Redhouse
pa.radepıreyd' isim
geçit töreni, alay.
gösteriş.
gezinti yeri, gezi. fiil
geçit töreni yapmak.
gösteriş yapmak.
övünerek sergilemek
PARADE GROUND : English Turkish Redhouse
tören alanı
PARADIGM : English Turkish Redhouse
par.a.digmper'ıdîm isim
örnek, numune.
dilbilgisi çekim örneği.
paradigma, dizi
PARADISE : English Turkish Redhouse
par.a.diseper'ıdays isim cennet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani