Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish Redhouse

English Turkish Redhouse
PARTAKE OF : English Turkish Redhouse

i yemek;
i içmek.
in niteliğinde olmak,
i andırmak

PARTHENOGENESIS : English Turkish Redhouse

par.the.no.gen.e.sisparthınocen'ısîs isim, biyoloji kendiliğinden türeme/üreme, partenogenez

PARTIAL : English Turkish Redhouse

par.tialpar'şıl sıfat
kısmi; kısmen etkili.
taraf tutan, tarafgir.
to
e meyilli

PARTIALITY : English Turkish Redhouse

par.ti.al.i.typarşiyäl'ıti isim
taraf tutma, tarafgirlik.
tarafgirlikten ileri gelen haksızlık.
yeğleme.
düşkünlük, özel sevgi

PARTIALLY : English Turkish Redhouse

par.tial.lyzarf
kısmen.
tarafgirlikle, bir tarafı tutarak

PARTICIPANT : English Turkish Redhouse

par.tic.i.pantpartîs'ıpınt isim katılan, iştirakçi. sıfat paylaşan, katılan

PARTICIPATE : English Turkish Redhouse

par.tic.i.patepartis'ıpeyt fiil in
e katılmak

PARTICIPATION : English Turkish Redhouse

par.tic.i.pa.tionisim
katılma.
ortaklık

PARTICIPLE : English Turkish Redhouse

par.ti.ci.plepar'tısîpıl isim, dilbilgisi sıfat-fiil, ortaç, partisip

PARTICLE : English Turkish Redhouse

par.ti.clepar'tîkıl isim
zerre, parçacık, partikül.
dilbilgisi edat; ek, takı

PARTICULAR : English Turkish Redhouse

par.tic.u.larpırtîk'yılır sıfat
belirli; özel.
e özgü: his particular style ona özgü biçem.
titiz, meraklı.
ayrıntılı. isim
madde, husus.
çoğul ayrıntılar

PARTICULAR TO : English Turkish Redhouse

-e özgü

PARTICULARLY : English Turkish Redhouse

par.tic.u.lar.lyzarf özellikle

PARTING : English Turkish Redhouse

part.ingpar'tîng isim
ayrılma.
veda. sıfat ayrılırken yapılan

PARTING OF THE WAYS : English Turkish Redhouse

ayrılma noktası; yol ayrımı

PARTING SHOT : English Turkish Redhouse

giderayak söylenen iğneli laf, son taş

PARTISAN : English Turkish Redhouse

par.ti.sanpar'tîzın isim
partizan, tarafgir.
askeri gerillacı, partizan. sıfat partizan

PARTISANSHIP : English Turkish Redhouse

par.ti.san.shipisim partizanlık

PARTITION : English Turkish Redhouse

par.ti.tionpartîş'ın isim
bölme; bölünme.
bölme, perde.
bilgisayar bölüntü.
müzik partisyon. fiil
bölmek, ayırmak.
bilgisayar bölüntülemek

PARTITUR : English Turkish Redhouse

par.ti.turpar'tıtûr isim, müzik partisyon

PARTITURA : English Turkish Redhouse

par.ti.tu.rapartıtû'rı isim, müzik partisyon

PARTIZAN : English Turkish Redhouse

par.ti.zanpar'tîzın isim, sıfat bakınız partisan

PARTLY : English Turkish Redhouse

part.lypart'li zarf kısmen, bir dereceye kadar

PARTNER : English Turkish Redhouse

part.nerpart'nır isim
ortak; arkadaş.
eş, partner.
dans arkadaşı, kavalye/dam

PARTNERSHIP : English Turkish Redhouse

part.ner.shipisim ortaklık