Multilingual Turkish Dictionary English Turkish Redhouse

POLARIS : English Turkish Redhouse

Po.lar.ispılär'îs isim, gökbilim Kutupyıldızı

POLARISE : English Turkish Redhouse

po.lar.isepo'lırayz fiil, İngiliz İngilizcesi bakınız polarize

POLARITY : English Turkish Redhouse

po.lar.i.typoler'ıti isim, fizik polarite

POLARIZATION : English Turkish Redhouse

po.lar.iza.tionisim polarizasyon, polarma, ucaylanma

POLARIZE : English Turkish Redhouse

po.lar.izepo'lırayz fiil
polarmak, kutuplanmak.
kutuplaştırmak; kutuplaşmak

POLAROID : English Turkish Redhouse

Po.lar.oidpo'lıroyd isim polaroit

POLAROID CAMERA : English Turkish Redhouse

polaroit, polaroit fotoğraf makinesi

POLAROID PHOTOGRAPH : English Turkish Redhouse

polaroit fotoğraf

POLE : English Turkish Redhouse

Polepol isim Polonyalı; Leh

POLE VAULT : English Turkish Redhouse

sırıkla (yüksek) atlama

POLECAT : English Turkish Redhouse

pole.catpol'kät isim kokarca, kırsansarı

POLEMIC : English Turkish Redhouse

po.lem.icpılem'îk sıfat tartışmalı. isim polemik, sert tartışma

POLEMICAL : English Turkish Redhouse

po.lem.ic.alsıfat tartışmalı

POLEMICS : English Turkish Redhouse

po.lem.icssisim tartışma sanatı, polemik

POLESTAR : English Turkish Redhouse

pole.starpol'star isim, gökbilim Kutupyıldızı, Demirkazık

POLICE : English Turkish Redhouse

po.licepılis' isim (police) polis. fiil polis kuvvetiyle güvenliği sağlamak

POLICE COMMISSIONER : English Turkish Redhouse

komiser, polis komiseri

POLICE OFFICER : English Turkish Redhouse

polis

POLICE SQUAD : English Turkish Redhouse

polis müfrezesi

POLICE STATION : English Turkish Redhouse

karakol

POLICEMAN : English Turkish Redhouse

po.lice.manpılis'mın isim (policemen) polis

POLICEWOMAN : English Turkish Redhouse

po.lice.wom.anpılis'wûmın isim (policewomen) kadın polis

POLICLINIC : English Turkish Redhouse

pol.i.clin.icpaliklîn'îk isim poliklinik

POLICY : English Turkish Redhouse

pol.i.cypal'ısi isim siyaset, politika

POLIO : English Turkish Redhouse

po.li.opo'liyo isim çocuk felci