Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish military

English Turkish military
BOMBING ALTITUDE : English Turkish military

BOMBARDIMAN İRTİFAI:Bombalar atıldığı anda, uçağın yere nazaran yüksekliği

BOMBING ANGLE : English Turkish military

BOMBALAMA AÇISI:Dikey hat ile, o anda uçaktan atılan bir bombanın vuruş noktası olacak noktayı uçak ile birleştiren hat arasındaki açıdır

BOMBING ERRORS : English Turkish military

BOMBALAMA HATALARI:
% 50 DAİREVİ HATA: Merkezi, arzu edilen orta vuruş noktasında bulunan bir dairenin yarı çapı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder.
% 50 YAN HATASI: Uçağın uçuş yoluna paralel ve arzu edilen orta vuruş noktasından eşit mesafede çizilmiş iki hat arasındaki mesafenin yarısı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder.
% 50 MESAFE HATASI: Uçak uçuş yoluna dikey ve arzu edilen orta vuruş noktasından eşit mesafede çizilmiş iki hat arasındaki mesafenin yarısı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder. {Not: Yukarıdaki hatalar, icabında, "gelişigüzel; random" veya "sistemli; systematic" kelimesi ile belirtilmediği takdirde, toplam hatalar anlamına alınmalıdır. )

BOMBING HEIGHT : English Turkish military

BOMBARDIMAN YÜKSEKLİĞİ:Hava harekatlarında, silah ve mühimmatın atıldığı esnada uçağın uçmakta olduğu yer seviyesinden yükseklik. Bombardıman yükseklikleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır. çok alçak: 100 ft'in altı alçak:
2000 ft. arası. orta:
000 ft. arası yüksek:

000 ft. arası çok yüksek:
000 ft. ve yukarısı

BOMBING RUN : English Turkish military

BOMBARDIMAN DÜZ UÇUŞU:

BONDING : English Turkish military

BAĞLAMA, BİRLEŞTİRME:Elektrik mühendisliğinde doğru akım ve alçak frekans alternatif akımların alçak direnç elektrik kontağı yapması için metal parçaları birbirine birleştirme işlemi. Ayrıca bakınız: "earthing, grounding"

BOOBY MINE : English Turkish military

BUBİ MAYINI:Bubi tuzağı olarak kullanılan mayın

BOOBY-TRAP : English Turkish military

BUBİ TUZAĞI:Görünürde zararsız bir cisim kımıldatıldığı veya normal olarak güvenli bir hareket yapıldığı zaman zayiat vermesi amacıyla yerleştirilen patlayıcı veya patlayıcı olmayan bir cihaz veya diğer malzeme

BOOBYTRAPPED MINE : English Turkish military

BUBİ TUZAKLI MAYIN:Bubi tuzak düzeni ile birlikte yerleştirilmiş bir mayın

BOOK MESSAGE : English Turkish military

DAĞITIM PLANLI HABER:Birkaç yere birden gönderilen bir yazı. Bu yazının muhteviyatı; gönderilen yerler arasında bir koordinasyona ihtiyaç göstermez. Yazı, bu adreslere, ya sadece bilgi edinilmesi veya gereği için gönderilir; fakat, her iki maksat için, hiçbir zaman gönderilmez. Aynı metin için, gideceği yerleri gösteren ayrı ayrı başlıklar kullanılır

BOOK MOBILE : English Turkish military

SEYYAR KÜTÜPHANE, SEYYAR KİTAPLIK:Kitaplar ve kitaplık malzemesi ile seyyar bir kitaplık gibi teçhiz edilmiş bir araç. Bu araç Moral Hizmeti tarafından çalıştırılır. Yerli bir kitaplık tesisine imkan olmayan seyyar birliklerin ve diğer teşkillerin personeline faydalı olmak maksadıyla kurulur. Ayrıca bakınız: "field library"

BOOKING : English Turkish military

ZABIT TUTMA, SUÇ KAYIT İŞLEMİ:Bir askeri inzibat merkezi kayıt kısmında, tutuklanan bir şahıs için yapılan tam işlem ve kayıt işleri

BOOM : English Turkish military

YÜZÜCÜ GEÇİT ENGELİ:Yüzücü geçit engeli, kanal ve liman ağızları nevinden giriş yerlerini tıkamak için kullanılan engeldir. Bu engel, daha çok, kalaslardan ve çelik kablolardan meydana getirilir

BOOST : English Turkish military

ZENGİN KARIŞIM VERMEK:Bir motor veya makineye, normal yakıt karışımından daha kuvvetli bir karışım vermek

BOOST PHASE : English Turkish military

BUST SAFHASI:Uçuşun, bir balistik füze veya uzay aracının buster ve destek motorlarının faaliyette bulunduğu bölümü. Ayrıca bakınız: "midcourse phase; reentry phase; terminal phase"

BOOST-GLIDE VEHICLE : English Turkish military

EMME TAZYİKLİ SÜZÜLÜŞ ARACI:Atmosferi terk etmeye ve herhangi bir gücü ihtiyaç göstermeden veya süzülüş durumundan, ' aerodinamik kontrolle tekrar atmosfere dönmeye muktedir, roket emme tazyikli, kanatlı bir araç. Ayrıca bakınız: "skip glide bomber"

BOOSTED ROCKETFIELD ARTILLERY WEAPON : English Turkish military

ZENGİN KARIŞIMLI ROKET TOPÇU SİLAHI:Helikopterle taşınabilen ve zengin karışımlı roket prensibine dayanan bir direkt destek topçu silahı. Bu silah XM70,115 mm. olarak da tanınır

BOOSTER : English Turkish military

TUTUŞTURUCU, TUTUŞTURUCU ELEMANI:Bir tapa veya fünyede az miktarda infilak elemanı ile ateşlenebilecek hassasiyette ve esas infilak maddesini infilak ettirecek kudrette bir yüksek infilak maddesi

BOOSTER CHARGE : English Turkish military

YEMLEME BARUTU, YEMLEME İMLA HAKKI, TEŞDİT HAKKI (ORD.):Tutuşturucu olarak kullanılan yüksek süratli infilak maddesi

BOOSTER DOSE : English Turkish military

MÜKERRER AŞI, TAKVİYE AŞISI:Bir muafiyet aşısında, evvelce verilen dozun etkisini tembih maksadıyla, daha sonra verilen miktar. Ayrıca bakınız: "immunization"

BOOT : English Turkish military

BOT, ÇİZME:Deri, bez veya lastikten yapılmış konçlu ayakkabı

BOOTS AND SADDLES : English Turkish military

AT BAŞINA BORUSU:Süvarilerin biniş düzeni için çalınan bildirim borusu

BORDER : English Turkish military

DIŞKENAR (HARİTA;, HUDUT, SINIR:Haritacılıkta, bir kara, deniz veya hava haritasında pafta çizgileri ile çevreleyen çerçeve arasında kalan bölge

BORDER BREAK : English Turkish military

DIŞ KENAR BASKI, KİTABE TAŞMASI:Bir kara, deniz veya hava haritasında kartografik teferruatı pafta çizgileri dışındaki kenara taşırmak gerektiği zaman kullanılan bir kartografi tekniği

BORDER CROSSER : English Turkish military

GEÇİŞ İZİNLİ ŞAHIS, PASAVANLI ŞAHIS:Bir hududa yakın oturan ve normal olarak meşru nedenlerle hududu sık sık geçmek lüzumu duyan kimse