English Turkish military
DAMAGE CONTROL : English Turkish military
HASAR KONTROL:Deniz kuvvetlerindeki anlamı ile, geminin su sızdırmama kabiliyetini, istikrarını, manevra kabiliyetini ve taarruz gücünü muhafaza veya yeniden tesis etmek; baş-kıç ve yan yük durumunu kontrol etmek, malzemenin süratle onarımını yapmak, yangının yayılmasını sınırlandırmak, kirlenmiş kısımları temizlemek ve bu maddelere karşı gereken şekilde tedbirler almak, yaralı personelin bakım ve tedavisi için hazırlıklı bulunmak üzere gemide alınması gerekli tedbirler. Bknz. "area damage control"; "disaster control"
DAMAGE CONTROL SCHOOL : English Turkish military
DENİZ YARA SAVUNMA OKULU:Gemilerin aldığı yaraların geçici olarak kapatılması işleri üzerinde öğretim yapan okul
DAMAGE CRITERIA : English Turkish military
HASAR KRİTERİ:Hasarın gerekli belli seviyelerine ulaşması için gereken patlama, basınç ve ısı radyasyonu gibi çeşitli etkilerin kütük seviyeleri
DAMAGE ESTIMATION : English Turkish military
HASAR TAHMİNİ:Bir taarruzun muhtemel etkileri hakkında ön değerlendirme. Bknz. "attach assessment"
DAMAGE RADIUS : English Turkish military
HASAR YARIÇAPI:Bir deniz mayın harbinde, belirli bir ağırlık ve tipteki mayının patlarken belirli bir hasar yaratması için gereken ortalama uzaklık
DAMAGE THREAT : English Turkish military
HASAR TEHDİDİ:Mayın sahasından geçen hedef geminin bir veya birden fazla mayın patlatıp devamlı belli bir hasar teşkil etmesi
DAMAGED SHIPMENT : English Turkish military
HASAR GÖRMÜŞ SEVKİYAT:
DAN : English Turkish military
ŞAMANDIRA:Bir mevkii ya da deniz sahasını işaret şamandıraları ile belirlemek
DAN BUOY : English Turkish military
İŞARET ŞAMANDIRASI:Mayın tarama harekatı sırasında mayın sahalarının sınırlarını, taranmış sahaları, bilinen tehlikeler ve diğer bölgeleri veya nirengi noktalarını belirlemekte kullanılan geçici işaret şamandıraları
DAN RUNNER : English Turkish military
Bir gemiden açı ölçerek mevki koymak maksadıyla o gemiden muayyen bir mesafede ve istikamette aynı süratle seyreden gemi
DANC SOLUTION : English Turkish military
DANK MAHLULÜ:Bir kimya maddesi (RH-195) ile bir eritkenden (asetilen tetraklorür) ibaret bir eriyik. Bu eriyik, yakıcı gazla gazlanmış sahaların veya eşyaların temizlenmesinde kullanılır
DANGER : English Turkish military
TEHLİKE:Atış desteği için müracaatta dost kuvvetlerin hedefe 600 ila 1500 m. mesafede olduğunu belirtir bilgi
DANGER AREA : English Turkish military
TEHLİKELİ BÖLGE:
Muhtemel bir tehlike altında, üstünde veya içinde olabilecek belirli bölge.
Hava trafik kontrolundaki anlamı ile, belirli zamanlarda, belli ebatlar içinde, uçakların uçuşuna tehlike teşkil edecek faaliyetlerin olduğu bölge. Bu terimi tehlikeli mıntıka anlamına gelen "danger space" ile karıştırmamalıdır. Ayrıca bakınız: "prohibited area", "restricted area"
DANGER CLOSE : English Turkish military
TEHLİKE YAKIN:Topçu ve hafif ateşli silahların desteğinde, atış desteği için müracaatta dost kuvvetlerin hedefe 600 m. mesafede olduğunu belirtir bilgi
DANGER FLAG : English Turkish military
TEHLİKE FLAMASI:Atış esnasında dikkati çekmek ve tehlike ihtimalini belirtmek için atış sahalarına çekilen kırmızı flamalar
DANGER SIGNAL : English Turkish military
TEHLİKE İŞARETİ:Bir tehlikeyi haber vermek için bayrak, flama, düdük, silah vesaire ile verilen işaret
DANGER SPACE : English Turkish military
TEHLİKELİ KISIM:
Silah ile hedef arasında merminin
8 metreden (ayakta duran bir insanın ortalama yüksekliği) fazla yükselmeyeceği kısım. Bu dövülen sahanın kapsadığı alanı da içerir.
Bir hava savunma topçu mermisinin patladığı nokta etrafındaki saha:
DANGEROUS CARGO : English Turkish military
TEHLİKELİ YÜK:Tehlikeli olmaları nedeniyle nakliyesi özel kaidelere bağlı olan yük. Bknz. "cargo", "cargo classification"
DANGEROUSLY EXPOSED WATERS : English Turkish military
TEHLİKE TEŞKİL EDEN SULAR:Ciddi şekilde tehdit edilen kıyılara yakın olan deniz bölgeleri
DART : English Turkish military
DART:Jet uçağı tarafından çekilen ve avcı uçağı tarafından ona ateş edilen hedef. Yalnızca eğitim için kullanılır
DATA : English Turkish military
VERİ:Olayların, fikirlerin veya talimatların belli bir kalıp içinde insanlar veya otomatik vasıtalar tarafından haberleşme, yorum veya işlem içinde sunulması. Anlamın verildiği özellikler veya kıyas miktarları gibi her çeşit temsiller
DATA AUTOMATION : English Turkish military
BİLGİ OTOMATİKLEŞTİRME:Bilgileri otomatik olarak kaydetmek, bildirmek, işlemek ve elde edilen sonuçları yine aynı şekilde göstermek üzere, elektronik, elektromekanik ve mekanik teçhizattan ve bunlarla ilgili teknik usullerden faydalanma
DATA AUTOMATION PROPOSAL : English Turkish military
BİLGİ OTOMATİKLEŞTİRME TEKLİFİ:Bir bilgi otomatikleştirme ihtiyacıyla ilgili olarak, resmi bir rapor veya yeni bir otomatik bilgi sisteminin bulunması ya da mevcut bir sistemin tadili yolunda yapılan teklif veya tavsiye
DATA BANK : English Turkish military
VERİ BANKASI:
DATA BASE : English Turkish military
VERİ TABANI:Lojik bir sıra dahilinde tertiplenmiş bir bilgi elemanı grubu veya bununla ilgili şekiller. Verilen bir amaca ve verilen bir bilgi işlem sistemine yeterli en az bir dosyadan oluşan ve diğer bir topluluğun parçası veya tümünü teşkil eden bir bilgi topluluğu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani