Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CAPEESH : English Turkish

interj. kapiş, anladın mı?

CAPELET : English Turkish

n. şal, genellikle omuzları örten küçük pelerin; bir atın dizinin şişmesi veya diz içlerinin berbat durumda olması

CAPELIN : English Turkish

n. caplin, gümüş balığı familyasına ait küçük okyanus besin balığı (Arktik İzlanda Kuzeybatı ABD ve İskandinavya sularında bulunan)

CAPELINE : English Turkish

n. okçular tarafından giyilen ortaçağ demir kaskı

CAPELLA : English Turkish

n. bir yıldızın adı; Ay'daki bir platonun adı

CAPELLINI : English Turkish

n. çok ince uzun makarna teli

CAPER : English Turkish

n. sıçrama, hoplama; muziplik, suç, kanunsuz davranış; geberotu

CAPER : English Turkish

v. oynayıp sıçramak, hoplamak, muziplik etmek; aptalca davranmak

CAPER BERRY : English Turkish

n. turşuluk kebere meyvesi

CAPER FILM : English Turkish

kanun dışı bir faaliyet hakkındaki film, bir suçu öven ve teşvik eden film (genellikle eğlenceli veya umursamaz bir tarzda hazırlanan)

CAPERCAILIE : English Turkish

n. iri siyah Avrupa orman tavuğu, ağaçlık kekliği

CAPERCAILLIE : English Turkish

n. çalıhorozu

CAPERCAILZIE : English Turkish

n. çalıhorozu

CAPERER : English Turkish

n. zıplayan kimse, zıplamalar veya dans hareketleri

CAPERNAUM : English Turkish

n. Galilee Denizi'nin (İsrail) kuzeybatı kıyısında yer alan antik bir kent; 3'üncü yüzyıldan kalma görkemli bir sinagogun kısmen tamir edilmiş harabesinin bulunduğu alan; vaizlik zamanının çoğunda İsa peygamberin ve bazı havarilerinin evinin bulunduğu alan

CAPERNOITED : English Turkish

adj. hafif alkollü veya çakırkeyf; mızmız, hiç memnun olmayan, dırdır eden

CAPERS : English Turkish

n. kapari

CAPESKIN : English Turkish

n. eldiven yapımında kullanılan deri tipi

CAPETIAN DYNASTY : English Turkish

n. Capet hanedanlığı, Hugh Capet tarafından kurulan Frenk hanedanlığı

CAPFUL : English Turkish

n. kap dolusu, bir kabın taşıyabileceği miktar

CAPIAS : English Turkish

n. tutuklama emri

CAPILLACEOUS : English Turkish

adj. saç gibi, saça benzer; kılla ilgili, kılcal (Biyoloji)

CAPILLARITY : English Turkish

n. kapilarite, sıvıların kılcallara nüfuz etme özelliği

CAPILLARY : English Turkish

n. kılcal damar

CAPILLARY : English Turkish

adj. kıl gibi, kılla ilgili, kılcal