English Turkish
CAPRICE : English Turkish
n. kapris, kaprislilik; geçici heves, değişken istek, kapriçyo [müz.]
CAPRICIOUS : English Turkish
adj. kaprisli, gelgeç gönüllü, değişken, dönek
CAPRICIOUS NATURE : English Turkish
kararsız/dönek karakter, itici tabiat, güvenilmez karakter
CAPRICIOUSLY : English Turkish
adv. hoş bir şeklilde, eğlenceli bir şekilde, kararsız değişken bir tarzda
CAPRICIOUSNESS : English Turkish
n. kaprislilik, değişkenlik
CAPRICORN : English Turkish
n. Oğlak burcu [astr.], oğlak takımyıldızı [astr.]
CAPRICORNIAN : English Turkish
n. Oğlak Burçlu, Oğlak Burcu'nda doğan kimse
CAPRICORNUS : English Turkish
n. Oğlak Burcu takımyıldızı, keçi takımyıldızı (Astronomi), Capricorn; onuncu burç (Astronomi); Oğlak Burcu'nda doğan kimse (Astroloji)
CAPRIMULGUS : English Turkish
n. gece avlanan böcek yiyen kuşlar cinsi
CAPRINE : English Turkish
adj. bir keçi ile alakalı; bir keçinin karakteristiği
CAPRIOLE : English Turkish
n. sıçrama, zıplama, sıçrayış
CAPRIOLE : English Turkish
v. sıçramak, zıplamak
CAPRIS : English Turkish
n. güney İtalya'da Napoli Körfezi'nde bir ada; bir soyadı
CAPRYLIC : English Turkish
adj. hayvan kokusu olan
CAPS LOCK : English Turkish
harflerin büyük harf şeklinde yazılmasını sağlayan bir bilgisayar klavyesi veya daktilo üzerindeki tuş
CAPS LOCK KEY : English Turkish
Caps Lock (Harf Büyütme/Küçültme) tuşu, Shift tuşuna basmaya gerek kalmada bütün harfleri büyük yazamaya olanak sağlayan tuş
CAPSAICIN : English Turkish
n. kristalize kimyasal bileşik
CAPSICUM : English Turkish
n. kırmızı biber
CAPSIZAL : English Turkish
n. ters çevirme, ileri geri çevirme, yukarı çevirme, üstünü altına getirme, aşağı çevirme, altını üstüne getirme, devirme, alabora etme (bir gemi veya botun)
CAPSIZAL : English Turkish
v. suda devirmek; alabora olmak, altını üstüne getirmek (bir gemi veya botun), alabora etmek
CAPSIZE : English Turkish
v. alabora olmak, ters dönmek, değişivermek, alabora etmek, devirmek
CAPSTAN : English Turkish
n. bocurgat, ırgat
CAPSTAN LATHE : English Turkish
n. revolver başlı torna
CAPSTONE : English Turkish
n. bir duvar veya diğer yapıların en tepesinde bulunan taş, bitirme taşı; taçlandırılan başarı, en yüksek nokta
CAPSULA : English Turkish
n. kapsül
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani