Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
CAPTIVATE : English Turkish

v. büyülemek, cezbetmek, çekmek

CAPTIVATING : English Turkish

adj. çekici, büyüleyici

CAPTIVATINGLY : English Turkish

adv. hoşça, hoş bir şekilde, etkileyici bir şekilde

CAPTIVATION : English Turkish

n. cezbetme, büyüleme

CAPTIVATOR : English Turkish

n. cezbeden veya büyüleyen kimse, büyüleyen kimse

CAPTIVE : English Turkish

n. esir, tutsak, mahkum

CAPTIVE : English Turkish

adj. baskı altında, kısıtlanmış

CAPTIVE BALLOON : English Turkish

yere bağlı balon

CAPTIVE COMPANY : English Turkish

ir hizmet sunması için bir başka şirket tarafından kurulmuş şirket

CAPTIVITY : English Turkish

n. esaret, tutsaklık, tutkunluk

CAPTOPRIL : English Turkish

n. Kapoten'in ticari ismi, kalp damar tıkanıklığı ve yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaç

CAPTOR : English Turkish

adj. esir alan kimse, tutan kimse, hükümet izniyle savaşan korsan gemisi

CAPTRESS : English Turkish

n. kadın tutucu, ele geçiren esir alan kadın

CAPTURE : English Turkish

n. ele geçirme, zaptetme, esir alma, esir, ganimet

CAPTURE : English Turkish

v. ele geçirmek, zaptetmek, esir almak, ganimet almak, tutsak etmek, el koymak, almak; çekim alanına almak

CAPTURED : English Turkish

adj. ele geçirilmiş, esir alınmış, yakalanmış

CAPTURER : English Turkish

n. ele geçiren kimse, zapteden kimse, yakalayan kimse, güç kullanarak alan kimse, ele geçiren esir alan kimse

CAPTURING : English Turkish

n. yakalama, alma, ele geçirme, kavrama

CAPTURING DEFECTORS : English Turkish

kendi ülkelerini terketmiş insanları yakalama, kaçak göçmenleri yakalama

CAPUCHIN : English Turkish

n. fransisken rahibi, başlıklı pelerin, kapüsen

CAPUCHIN MONKEY : English Turkish

n. başlıklı maymun

CAPUT : English Turkish

n. kafa, kafatası (Latince); dal, filiz, segment; bölüm, kısım

CAPYBARA : English Turkish

n. kapibara, Güney Amerika'nın göl ve nehir kenarlarında yaşayan iri kuyruksuz kemirgen

CAQ : English Turkish

"Computer-Aided Quality Assurance (Bilgisayar Destekli Kalite Güvencesi)", bir şirketin ürün veya hizmetlerin kalite standartları çerçevesinde tedarik edilmesini sağlayan bilgisayar destekli bölümü

CAR : English Turkish

n. araba, otomobil; vagon, kabin, yolcu bölümü (balon veya zeplin)