Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

n. lisans ücreti ödemeleri yerine proğramcının kullanıcılara belirli bir miktarda bağış yapmaları için sorduğu ücretsiz dağıtılan yazılım (Bilgisayar)

CAREWORN : English Turkish

adj. üzgün, endişeden bitkin, üzüntüden bitmiş

CAREY : English Turkish

n. bir soyadı; Mariah Carey (born 1970), ABD'li şarkıcı ve şarkı yazarı

CAREY STREET : English Turkish

n. Carey Caddesi, (Arkaik) iflas

CARFARE : English Turkish

n. bilet ücreti (otobüs vs.)

CARFAX : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) kavşak, dört ve daha fazla yolun kesiştiği yer (Arkaik); bir kasabanın merkezinde yolların kesişmesi (Arkaik)

CARFUL : English Turkish

n. araba dolusu, bir arabanın taşıyabileceği en fazla yük miktarı

CARGO : English Turkish

n. kargo, yük

CARGO AIRLINES : English Turkish

kargo havayolu, eşya ve yük nakliyesinde uzmanlaşmış havayolu şirketi

CARGO BOAT : English Turkish

yük gemisi, şilep

CARGO CARRYING : English Turkish

adj. nakliyat

CARGO CULT PROGRAMMING : English Turkish

(Bilgisayar) anlamsız kod veya program yapıları kullanımı ile karakterize programlama stili (sözde daha önce karşılaşılmış problemler ve böceklerin yinelenmesini önlemek için)

CARGO GLIDER : English Turkish

n. römork, treyler