English Turkish
COLCHIS : English Turkish
n. kolhis, Altın Postun arayışı içindeyken Jason’ın gezdiği eski ülke yerleşim yeri olan Kafkas Dağları’nın güneyinde Karadeniz’de bulunan antik bölge
COLD : English Turkish
n. soğuk, soğukluk; nezle; soğukalgınlığı
COLD : English Turkish
adj. soğuk, üşümüş, donuk; sakin, soğukkanlı; sıkıcı; duygusuz; yapmacık; baygın; kaçınılmaz, kesin olarak
COLD ARMS : English Turkish
soğuk silahlar, ateş etme veya sıcaklık kullanmayan silahlar (bıçaklar, vs. gibi)
COLD ATTITUDE : English Turkish
soğuk tavır, küçümseyen muamele, ilgisiz ve uzak tavır
COLD BEER : English Turkish
soğuk bira, soğutulmuş bira içkisi, soğuk alkollü içecek, "bir tane soğuk", "köpüklü bira"
COLD BLOOD : English Turkish
soğukkanlılık, acımasızlık
COLD BLOODED : English Turkish
adj. soğukkanlı, vicdansız
COLD BOOT : English Turkish
soğuk açış, daha önceden kapatılmış olan bilgisayarın açılışı
COLD BUFFET : English Turkish
soğuk büfe, self servis için serilmiş olan yiyeceklerden oluşan soğuk yemekler
COLD COFFEE : English Turkish
soğuk kahve, soğumuş olan kahve, artık sıcak olmayan kahve
COLD COLLATION : English Turkish
n. soğuk aperâtif
COLD COLORS : English Turkish
soğuk renkler, yeşilden mora kadar sıralanmış olan spektrum renkleri
COLD COMFORT : English Turkish
züğürt tesellisi, hafif avuntu, azıcık rahatlama, yetersiz teselli
COLD COMPRESS : English Turkish
soğuk kompres, vücut ağrısı veya yaraya uygulanan soğuk bez veya ped
COLD CREAM : English Turkish
nemlendirici
COLD CUTS : English Turkish
n. sosis, (kanada & ABD) pişirilmiş soğuk et dilimleri (salam, hindi, ciğerli sosis, sucuk, jambon gibi), şarküteri etleri, domuz eti ürünleri
COLD DISHES : English Turkish
n. soğuk mezeler
COLD DRINK : English Turkish
soğuk içecek, soğutulmuş veya soğuk olan hafif içecek
COLD DUCK : English Turkish
n. şampanyalı bir içki
COLD FACTS : English Turkish
yalın gerçek
COLD FEET : English Turkish
çekinmek, isteksizlik, korku, tereddüt
COLD FIRE : English Turkish
soğuk ateş, sıcak olmayan kaynaktan gelen ateş (örneğin, havai fişekler)
COLD FISH : English Turkish
soğuk nevale, hislerini ifade etmeyen kimse, duygusuz kişi, kayıtsız olan kimse
COLD FRAME : English Turkish
limonluk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani