Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
COLD TURKEY : English Turkish

n. uyuşturucuyu birden bırakma, alkol, uyuşturucu ilacı veya sigara kullanımından aniden ve tamamen vazgeçme

COLD TURKEY : English Turkish

adj. aniden ve tamamen, birden ve tam

COLD WAR : English Turkish

n. Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği ve doğu müttefikleriyle Birleşik Devletler ve batı müttefikleri arasında çıkan siyasi ve ekonomik çekişme

COLD WAR : English Turkish

n. Soğuk Savaş, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Sovyetler Birliği ile Birleşik Devletler arasında çıkan düşmanlık ve çekişme

COLD WAR : English Turkish

n. soğuk savaş, aktif savaş içermeyen siyasi ve askeri çatışma

COLD WATER : English Turkish

soğuk su, yağmur olarak yağan ve içtiğimiz soğuk renksiz sıvı

COLD WAVE : English Turkish

soğuk hava dalgası, perma (kimyasal)

COLD WAX : English Turkish

n. soğuk ağda

COLD-BLOODED : English Turkish

adj. acımasız, gaddar, zalim, kötü niyetli

COLD-BLOODED MURDER : English Turkish

acımasız cinayet, gaddar bir şekilde adam öldürme, zalim cinayet, kötü niyetli öldürme

COLD-HEARTED : English Turkish

soğuk, sert, duygusuz, hissiz

COLD-TEMPERED : English Turkish

çabuk kızmayan, sinirlenmeyen, sakinliğini koruyan

COLDHEARTED : English Turkish

adj. katı yürekli, duygusuz, acımasız

COLDHEARTEDLY : English Turkish

adv. katı yüreklilikle, acımasızca, duygusuzca

COLDISH : English Turkish

adj. soğukça, bayağı soğuk

COLDLY : English Turkish

adv. soğukça, üşüyerek, sakinlikle, soğukkanlılıkla

COLDNESS : English Turkish

n. soğukluk

COLDSHOULDER : English Turkish

v. soğuk davranmak, birisine dostça olmayan bir şekilde davranmak; birisini amaşlı olarak görmezden gelmek

COLDSLAW : English Turkish

n. lahana salatası, lahana ve diğer sebzelerden yapılan salata

COLE : English Turkish

n. lâhana türü sebze, kolza

COLE SEED : English Turkish

n. şalgam, turp lâhanası

COLECTION OF DEBTS : English Turkish

n. borçların tahsili

COLECTOMY : English Turkish

n. kolektomi, kalın bağırsak ameliyatı

COLEGATEE : English Turkish

n. müşterek varis, ortak mirasçı

COLEMAN : English Turkish

n. Coleman, bir soyadı; Gary Coleman (
2010), Amerikalı bir televizyon oyuncusu ("Different Strokes {Farklı Çizgiler}" sitkomundaki rolüyle bilinir)