English Turkish
DECEREBRIZE : English Turkish
v. deserebre, beynini çıkartmak, beyin çıkarılmasına neden olmak; beyni ameliyatla almak (deney hayvanında), beyin sapını kesmek (hayvanın); beyni ameliyatla alarak beyinsel fonksiyonlarının ortadan kaldırılması; beyinsel faaliyetleri yerine getirmemek (ayrıca decerebrise)
DECERTIFICATION : English Turkish
n. resmi belge iptali, lisans iptali, ruhsat iptali
DECERTIFY : English Turkish
v. resmi bir belgeyi iptal etmek, bir lisansı iptal etmek, bir ruhsatı iptal etmek
DECHLORIDATION : English Turkish
n. vücuttaki klorür miktarının azalması, vücuttaki tuzlar seviyesinin azalması
DECI : English Turkish
pref. onda biri
DECIBEL : English Turkish
n. desibel, güç ve ses şiddet birimi
DECIDABLE : English Turkish
adj. karar verilebilir, kararlaştırılabilir, sonuca varılabilir
DECIDE : English Turkish
v. karar vermek, kararlaştırmak, karar verdirmek, karar vermesini sağlamak; belirlemek; hüküm vermek; sonuca varmak; azmetmek
DECIDE ON : English Turkish
karar kılmak, seçmek, beğenmek, hükmetmek
DECIDE UP : English Turkish
v. karar kılmak, seçmek, beğenmek
DECIDED : English Turkish
adj. kararlaştırılmış; kararlı, azimli; kesin; açık; tartışmasız, şüphesiz
DECIDED ADVANTAGE : English Turkish
kesin üstünlük, üstün konum
DECIDED NOT TO : English Turkish
yapmamaya karar verdi, yapmamayı seçti
DECIDEDLY : English Turkish
adv. kesinlikle, şüphesiz, karalı bir şekilde
DECIDEDNESS : English Turkish
n. kararlılık, kesinlik, önceden kararlaştırılmış olma, yerleşmiş olma
DECIDER : English Turkish
n. karar, kesin sonuç, sonucu belirleyen karşılaşma, final
DECIDING : English Turkish
adj. karar veren, son, belirleyici, final, kritik
DECIDING VOTE : English Turkish
elirleyici oy, bir sonucu belirleyen oy
DECIDUA : English Turkish
n. dış amniyon zarı, doğumda dışarı atılan rahmi kaplayan mukoz zar (Embriyoloji)
DECIDUAL : English Turkish
adj. desidual, (Embriyoloji) dış amniyon zarı ile ilgili (doğumda dışarı atılan rahmi kaplayan mukoz zar)
DECIDUATE : English Turkish
adj. dış amniyon zarına ilişkin, (Embriyoloji) dış amniyon zarı ile ilgili (doğumda dışarı atılan rahmi kaplayan mukoz zar)
DECIDUITIS : English Turkish
n. dış amniyon zarı enflamasyonu, (Embriyoloji) dış amniyon zarı iltihabı (doğumda dışarı atılan rahmi kaplayan mukoz zar)
DECIDUOUS : English Turkish
adj. dökülen, yaprak döken, belli dönemlerde dökülen; geçici
DECIDUOUS FRUIT TREES : English Turkish
yaprak döken meyve ağaçları, yapraklarını her yıl döken meyve ağaçları
DECIDUOUS TEETH : English Turkish
süt dişleri, (Diş Hekimliği) ilk dişler, süt dişleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani