Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AIR TRAFFIC : English Turkish

n. hava trafiği

AIR TRAFFIC CONTROL : English Turkish

n. hava trafik kontrolü

AIR TRAFFIC CONTROLLER : English Turkish

hava trafik kontrolörü, yer kontrol merkezinden uçak hareketlerini yönlendiren kimse

AIR TRAFFIC CONTROLLERS ASSOCIATION : English Turkish

Hava Trafiği Kontrolörleri Derneği; hava araçları kontrolörü olarak çalışanların birliği

AIR TRAIN : English Turkish

hava treni, belirli bir istikamete yönelik aralıksız kargo uçakları tarafından gerçekleştirilen levazım nakliyesi

AIR TRAINING CORPS : English Turkish

n. Hava Eğitim Birliği; ATC, Birleşik Krallık’ta gönüllü bir askerî öğrenci kuruluşu

AIR TRANSPORT : English Turkish

hava taşımacılığı, uçak tarafından yapılan taşıma

AIR TRANSPORTABLE : English Turkish

havadan taşınabilir, uçak aracılığı ile taşınabilen obje

AIR TRANSPORTATION : English Turkish

hava taşıması, uçak tarafından yapılan taşıma, hava yolculuğu

AIR TRAVELLER : English Turkish

hava yolcusu, uçakta yolculuk yapan kişi

AIR TUBE : English Turkish

n. iç lastik, nefes borusu

AIR TUNNEL : English Turkish

hava tüneli, aerodinamik tünel, aerodinamik araştırmak ve test etmek için düzenlenmiş olan geçit

AIR UMBRELLA : English Turkish

n. uçak koruması, uçak şemsiyesi

AIR VALVE : English Turkish

hava supabı, hava akımını kontrol eden valf

AIR VELOCITY : English Turkish

hava hızı, havanın hareket ettiği hız

AIR VENT : English Turkish

hava menfezi, havanın içinden girip dışarı kaçabileceği geçit

AIR WARFARE : English Turkish

hava çarpışması

AIR WARNING : English Turkish

n. hava tehlike alârmı

AIR WEAPONS : English Turkish

n. uçak silahları

AIR WOMAN : English Turkish

n. kadın havacı, kadın pilot, bayan uçak pilotu

AIR-BUILT : English Turkish

adj. hayali olarak yapılan, asılsız; havada yapılmış olan (örneğin, yerde dayanağı bulunmayan, sıkça mecazi olarak kullanılan)

AIR-CONDITION : English Turkish

v. havayı temizlemek, klima sistemi kurmak; bir odada veya binada nemi ve dereceyi soğutmak ve kontrol etmek

AIR-CONDITIONED HALL : English Turkish

iklimlendirilmiş salon, klima tarafından soğutulan salon

AIR-FRESHENER : English Turkish

oda spreyi, havadaki tozu ve kokuları ortadan kaldıran bir şey

AIR-LAUNCHED ANTI-RADIATION MISSILE : English Turkish

Hava Atışlı Antiradyasyon Füzesi; ALARM, kızılötesi göndericisiyle hedeflerine yoğunlaşan ve üzerlerinde ısı yayan bir füze