Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AIRCUSHION : English Turkish

n. hava yastığı, havalı amörtisör

AIRDATE : English Turkish

n. gösterim tarihi, bir radyo veya televizyon programının yayınlanacağı belirli tarih, programlanmış yayın tarihi

AIRDROME : English Turkish

n. havaalanı, havalimanı

AIRDROP : English Turkish

n. havadan yardım

AIRDROP : English Turkish

v. havadan atmak, uçaktan atmak

AIRDUCT : English Turkish

n. hava kanalı, hava deliği, hava geçidi, havalandırma sağlayan kanal

AIREDALE : English Turkish

n. terriyer türü, iri bir tür terriyer

AIREOKE : English Turkish

n. aireoke, hayali gitar çalma ve önceden kaydedilmiş müzikte şarkı söyleme eylemi; halka açık gösteride hayali gitar çalma

AIRFARE : English Turkish

n. uçak bileti ücreti, uçakla yolculuk yapmak için alınan ücret

AIRFIELD : English Turkish

n. havaalanı, pist, uçak pisti

AIRFLOW : English Turkish

n. hava akımı, uçak veya otomobillerin neden olduğu hava akımı

AIRFOIL : English Turkish

n. uçak kanadı, kanat ucu

AIRFRAME : English Turkish

n. uçak gövdesi, uçak iskeleti

AIRFREIGHT : English Turkish

n. hava taşımacılığı, uçak aracılığı ile yük taşıma; uçakla taşınan kargo

AIRFREIGHTER : English Turkish

n. yük uçağı, kargo taşıyan uçak

AIRGRAPH : English Turkish

n. mikrofilm şeklindeki mektup

AIRGUNNER : English Turkish

n. hava avcı eri

AIRHEAD : English Turkish

n. salak, (Argo) aptal ve aklen dengesiz olan kişi, sersem; paraşütçü birlikler tarafından korunan düşman kontrolü bölge

AIRHOLE : English Turkish

n. hava deliği, havayı içeri almak veya çıkarmak için kullanılan delik

AIRILY : English Turkish

adv. uçarıca, hoppaca, hafife alarak

AIRINESS : English Turkish

n. havadarlık, hafiflik, kolaylık, hoppalık, uçarılık, havailik

AIRING : English Turkish

n. havalandırma, hava alma; gezinti; açık etme, açığa vurma, ortaya dökme

AIRING CUPBOARD : English Turkish

havalandırma dolabı, giysi ve çamaşırdan yapılan diğer şeyleri saklamak için kullanılan küçük depolama alanı

AIRLANE : English Turkish

n. uçuş rotası, hava geçidi

AIRLESS : English Turkish

adj. havasız; durgun, sakin