English Turkish
AIRPORT TAX : English Turkish
n. havaalanı vergisi, uçak biletlerine uygulanan ve yolculara verilen yerel vergi
AIRPOST : English Turkish
n. hava postası, uçak postası, uçakla gönderilen posta
AIRPOWER : English Turkish
n. hava gücü, askeri hava kuvveti, uçakla savaşan askeri güç
AIRPROOF : English Turkish
adj. hava geçirmez, hava sızdırmaz
AIRS : English Turkish
n. fiyaka, hava, kurum, caka, çalım
AIRS AND GRACES : English Turkish
n. dikkat çekmek için yapılan gösteriş, yapmacıklık; birinin daha önemli görünmesi amacıyla yapılan yapmacık davranış; kendini beğenmiş tavır
AIRSCREW : English Turkish
n. uçak pervanesi
AIRSHAFT : English Turkish
n. hava bacası, aydınlık
AIRSHIP : English Turkish
n. uçak, zeplin
AIRSICK : English Turkish
adj. uçak tutmak, uçak hareketlerinin neden olduğu mide bulantısı ve baş dönmesi rahatsızlığı olan
AIRSICKNESS : English Turkish
n. uçak tutması, uçak hareketlerinin neden olduğu mide bulantısı ve baş dönmesi hisleri
AIRSOCK : English Turkish
n. rüzgar hortumu, rüzgar çorabı, esen rüzgarda serbestçe sallanarak bu şekilde rüzgarın hangi yöne doğru estiğini göstermesi için yapılmış olan koni biçimli kumaş boru; rüzgar yönüne bağlı olan uçak iniş yönünü belirlemek için havaalanlarında kullanılan rüzgar göstergesi
AIRSPACE : English Turkish
n. hava sahası
AIRSPACE CONTROL : English Turkish
Hava Sahası Kontrolü; savaş bölgesinde gökyüzü güvenliğini sağlayan süreç (düşman uçaklarından koruma ve dost ateşini engelleme)
AIRSPACE CONTROL PLAN : English Turkish
Hava Sahası Kontrol Sistemi; bir hava sahası kontrol sisteminin ayrıntılı bilgilerinin içeren doküman (Askerî), ACP
AIRSPACE CONTROL SYSTEM : English Turkish
Hava Sahası Kontrol Sistemi; savaş bölgesinde gökyüzü güvenliğini sağlamak için kullanılan sistem (düşman uçaklarından koruma ve dost ateşini engelleme)
AIRSPEED : English Turkish
n. hava hızı
AIRSPEED RECORD : English Turkish
n. hava hızı rekoru, bir uçak tarafından gerçekleştirilen en yüksek hız, şimdiye kadar ulaşılan en iyi uçak hızı sonucu
AIRSTRIKE : English Turkish
n. hava darbesi, hava bombardımanı, hava saldırısı, havdan gerçekleştirilen askeri saldırı
AIRSTRIP : English Turkish
n. küçük havaalanı, iniş pisti [amer.], uçak pisti
AIRTIGHT : English Turkish
adj. hava geçirmez, hava sızdırmaz; kaçar yolu olmayan
AIRTIGHT ALIBI : English Turkish
kaçar yolu olmayan mazeret, tartışılmaz açıklama
AIRTIGHT COMMITMENT : English Turkish
kaçar yolu olmayan bağlılık, eksiksiz sorumluluk, tamamıyla yükümlü olma
AIRTIGHTNESS : English Turkish
n. hava geçirmezlik, havaya karşı geçirmez olma niteliği
AIRTIME : English Turkish
n. yayın saati, bir programın yayınlandığı zaman; yayın için tahsis edilmiş olan zaman aralığı (Radyo ve Televizyon); müşterinin cep telefonu kullanarak geçirdiği zamanın toplamı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani