English Turkish
ECCHYMOSIS : English Turkish
n. ekimoz, çürük, morartı, ezik, morarma, bir darbe ile deride oluşmuş renk değişikliği
ECCHYMOTIC : English Turkish
adj. ekimotik, çürük ile ilgili, morartıya özgü, bir darbe ile deride oluşmuş renk değişikliği ile ilgili
ECCLES : English Turkish
Eccles, Kral Solomon tarafından yazıldığı sanılan Tevrat'ın bir cildi
ECCLESIA : English Turkish
n. antik Atina'nın kamu yasama meclisi; kilise; cemaat, dinî bir grubun düzenli üyeleri
ECCLESIARCHY : English Turkish
n. kilise tarafından yönetilen hükümet, kilise veya papazlar tarafından yönetilen hükümet
ECCLESIASTES : English Turkish
n. eski ahit'te Hazreti Süleyman'a yazılan kitap
ECCLESIASTIC : English Turkish
n. papaz, rahip, Hristiyan vaiz
ECCLESIASTICAL : English Turkish
adj. kiliseye ait, dini
ECCLESIASTICAL LAW : English Turkish
kilise kanunu, dini vecibe
ECCLESIASTICALLY : English Turkish
adv. kilise ile ilgili bir şekilde, kilise prensip veya usullerine uygun bir şekilde
ECCLESIASTICISM : English Turkish
n. kilise kuralları
ECCLESIASTICUS : English Turkish
n. Ecclesiasticus, Apokrif kitabı
ECCLESIOLOGY : English Turkish
n. kilise bilimi, kilise öğretileri bilimi
ECCLUS : English Turkish
Ecclus, Apokrif kitabı
ECCOPROTIC : English Turkish
n. bağırsakları temizleyici madde, yumuşatıcı, kabızlık giderici
ECCRINE GLAND : English Turkish
ekrin bezi, otomatik sinir sistemine bağlı olan ve korku ve stres anlarında faaliyete geçen terleme bezi
ECCRINOLOGY : English Turkish
n. ekrinoloji, salgılamalar bilimi
ECDEMIC : English Turkish
adj. ekdemik, yerli olmayan, başka bir yerden gelen
ECDYSIAL : English Turkish
adj. deri dökme ile ilgili, deri değiştirmeye özgü (yılanlarda olduğu gibi)
ECDYSIAST : English Turkish
n. (Mizahi Kullanım) striptizci, striptiz yapan kimse
ECDYSIS : English Turkish
n. deri dökme, deri değiştirme (yılanlarda vs)
ECE : English Turkish
"Economic Commission for Europe (Avrupa Ekonomi Komisyonu)", Avrupa'nın ekonomik gelişimiyle ilgilenen Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konsey komisyonu
ECESIS : English Turkish
n. (Ekoloji) bir hayvan veya bitkinin yeni ortamlara başarılı bir şekilde adapte olması
ECG : English Turkish
ECG, (Kardiyoloji) elektrokardiyograf kullanarak yaratılan kalp tarafından dışarı verilen elektrik nabız atışlarının grafik kaydı (kalp hastalığı teşhisi koymak için kullanılan)
ECHELON : English Turkish
n. kademe, basamak; diziliş, paralel dizilme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani