English Turkish
ALCORAN : English Turkish
n. kuran
ALCOTT : English Turkish
n. bir soyadı; bir erkek adı; Amos Bronson Alcott (
1888), aşkıncılık akımını savunan öğrenmenin disipline değil zevk ve hayal gücüne dayandırılması gerektiğini açıklayan Amerikalı yazar ve öğretmen; Louisa May Alcott (
1888), Amos Bronson Alcott’ın kızı, 1868’de "Little Women (Küçük Kadınlar)" romanını yazan Amerikalı romancı
ALCOVE : English Turkish
n. girinti, oyuk, cumba, kameriye, çardak
ALCYONE : English Turkish
n. alcyone, Aeolus’un kızı (Yunan Mitolojisi)
ALD : English Turkish
"alderman"; devlet görevlisi, devlet memuru, yasal organ üyesi
ALDEBARAN : English Turkish
n. Aldebaran yıldızı [astr.]
ALDEHYDE : English Turkish
n. aldehit
ALDEN : English Turkish
n. bir soyadı; bir kadın veya erkek adı; Amerika’da sayısız şehrin ismi; Eugene Alden Hackman, Gene Hackman’ın gerçek adı (1930 doğumlu), Amerikalı ödüllü aktör ve yapımcı
ALDER : English Turkish
n. akçaağaç, kızılağaç
ALDER TREE : English Turkish
n. akçaağaç, ılıman bölge çalıları veya ağaçları
ALDERFLY : English Turkish
n. kızılağaç sineği, koyu rengiyle tanımlanan Sialidae familyasından neuroptera böcekleri
ALDERMAN : English Turkish
n. belediye meclisi üyesi
ALDERMANIC : English Turkish
adj. belediye meclisi üyesiyle ilgili
ALDERMANIC SEAT : English Turkish
n. belediye meclisi üyesi makamı
ALDERMANRY : English Turkish
n. belediye meclisi üyeliği, belediye meclisi üyesinin seçildiği kendi bölgesi
ALDERMANSHIP : English Turkish
n. belediye meclisi üyeliği, belediye meclisinde üyeliği
ALDERNEY : English Turkish
n. alderney ineği
ALDERWOMAN : English Turkish
n. belediye meclisi üyesi kadın
ALDO : English Turkish
n. bir erkek adı
ALDO MORO : English Turkish
n. (
1978) İtalyan devlet adamı ve
1968 yılları arasında Başbakan (Kızıl Tugay teröristleri tarafından 1978’de kaçırılıp öldürüldü)
ALDOHEXOSE : English Turkish
n. aldoheksoz, bir karbon atomun aldehit oluşumunda olduğu kimyasal bileşik
ALDOL : English Turkish
n. aldol, çözücülerde sedatif olarak kullanılan sıvı kimyasal
ALDOSE : English Turkish
n. aldoz, aldehit grubunu kapsayan şeker (Kimya)
ALDOSE REDUCTASE INHIBITOR : English Turkish
aldoz redüktaz inhibitörü, (Farmakoloji) aldoz redüktaz enziminin aktivitesini önleyen ilaçlar sınıfı (halen şeker hastalığındaki göz veya sinir hasarının olası tedavisi için ürerinde çalışılır)
ALDOSTERONE : English Turkish
n. aldosteron, böbreküstü bezi tarafından üretilen hormon
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani