Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
EHUD OLMERT : English Turkish

n. Ehud Olmert, (1945 doğumlu) İsrail'in
Başbakanı (
2009), eski Kudüs belediye başkanı

EHUD YAARI : English Turkish

Ehud Yaari, İsrail televizyonunda siyaset yorumcusu

EICHMANN : English Turkish

n. Eichmann, soyadı; Adolf Eichmann (
1962), II Dünya Savaşı sırasında işlenen suçlardan dolayı idam edilen Avusturya Nazi Partisi üyesi Alman politikacı

EID : English Turkish

n. Eid, İslam dininde bayram günü

EIDE : English Turkish

EIDE, disk kapasitesini ve veri aktarma hızını büyük ölçüde yükselten IDE standart ara yüzeyin geliştirilmiş versiyonu (Bilgisayar)

EIDE INTERFACE : English Turkish

EIDE ara yüz, sürücüleri kontrol etmek için gelişmiş ara yüz, Gelişmiş Entegre Sürücü Elektroniği (Bilgisayar)

EIDER : English Turkish

n. pufla kuşu, yumuşacık tüylü av kuşu

EIDER DOWN : English Turkish

kuştüyü yorgan, pufla yorgan, deniz ördeği yorganı

EIDER DUCK : English Turkish

n. pufla ördeği

EIDERDOWN : English Turkish

n. kuştüyü yorgan, pufla yorgan, pufla tüyü

EIDETIC : English Turkish

adj. nesneleri önceden algılamayla ilgili

EIDOLON : English Turkish

n. hayalet, ruh, görüntü

EIDOS : English Turkish

n. biçim, tür, (Antropoloji) bir kültür veya sosyal grubun ayırt edici şekilsel içerik ve ifadesi

EIFFEL : English Turkish

n. Eiffel; Alexandre-Gustave Eiffel (
1923), Fransız mühendis, Eiffel Kulesi'nin tasarımcısı; C koduyla uyumlu olan nesneye dayalı programlama dili (Etkileşimli Yazılım Mühendisliği tarafından üretilmiş olan)

EIFFEL TOWER : English Turkish

Eiffel kulesi, 1889'da Yüzyıl Fuarı için yapılan Paris'te (Fransa) bulunan büyük metal kule

EIGENFREQUENCY : English Turkish

n. öz frekans, (Fizik, Matematik) bir sistemin titreşim sıklığı

EIGENFUNCTION : English Turkish

n. öz fonksiyon, öz işlev, karakteristik denklem, öğelerin fonksiyonlar olduğu bir vektör uzayındaki karakteristik vektör (Matematik)

EIGENVALUE : English Turkish

n. öz değer, karakteristik kök, giz değer (Matematik)

EIGENVECTOR : English Turkish

n. özvektör, özyöney, gizyöney, belirli bir düzlemsel dönüşüm altında orijinal vektörün çoklu bir yönsüzünü üreten vektör (Matematik)

EIGHT : English Turkish

n. sekizli, sekiz kişilik takım

EIGHT HOUR SHIFT : English Turkish

n. sekiz saatlik vardiya, sekiz saatlik çalışmadan oluşan vardiya

EIGHT YEAR OLD : English Turkish

adj. sekiz yaşında

EIGHTEEN : English Turkish

n. onsekiz

EIGHTEEN BENEDICTIONS : English Turkish

On sekiz Hayır duası, Musevi sessizliğe adanma duası

EIGHTEENMO : English Turkish

n. 18 yaprağa veya 36 sayfaya katlanmış tabakalardan oluşan defter, 10,16 X 16,51 cm'lik ve 18 sayfalık defter