Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

ERYTHEMA INFECTIOSUM : English Turkish

n. Fifth disease (beşinci hastalık), erken çocuklukta meydana gelen viral hastalık (ateş, tüm vücutta isilik ve arterit ile karakterize)

ERYTHEMAL : English Turkish

adj. (Tıp) erythema (iltahap kızarıklığı) ile alakalı, derinin iltahaba bağlı olarak kızarması ile alakalı

ERYTHEMATOUS : English Turkish

adj. (Tıp) erythema (iltahap kızarıklığı) ile alakalı, derinin iltahaba bağlı olarak kızarması ile alakalı

ERYTHREDEMA POLYNEUROPATHY : English Turkish

uzuvların şişmesi ile karakterize çocuk hastalığı, uzuvların şişmesi ve ağrı ile karakterize bebek ve çocuk hastalığı (genellikle cıva ile temasın sebep olduğu)

n. polycythemia vera, kemik iliği hastalığının bir sonucu olarak kırmızı kan hücrelerinin aşırı üretimi ile karakterize polycythemia (kanda aşırı kırmızı kan hücresi olması) (burun kanaması, dolaşım sistemi damarlarının şişmesi ve dalak büyümesinin eşlik ettiği)

ERYTHRISM : English Turkish

n. eritrizm, kıl veya tüylerin aşırı kızıllığı

ERYTHRISTIC : English Turkish

adj. eritristik, aşırı derecede kırmızı (kıl veya tüyler hakkında)

ERYTHRITOL : English Turkish

n. eritritol, kan damarlarını genişletmekte ve yüksek kan basıncı için ilaç olarak kullanılan kimyasal madde

ERYTHRO : English Turkish

pref. eritro, kızarık, kırmızı

ERYTHROBLAST : English Turkish

n. eritroblast, gelişmemiş kırmızı kan hücresi (Anatomi)

ERYTHROBLASTOSIS : English Turkish

n. kanda eritroblastların (gelişmemiş kırmızı kan hücreleri) mevcudiyeti ile karakterize hastalık

ERYTHROBLASTOTIC : English Turkish

adj. eritroblastotik, erythroblastosis (kanda eritroblastların (gelişmemiş kırmızı kan hücreleri) mevcudiyeti ile karakterize hastalık) ile alakalı (Tıp)

ERYTHROCYTE : English Turkish

n. alyuvar

ERYTHROCYTE SEDIMENTATION RATE : English Turkish

eritrosit sedimentasyon oranı, laboratuvar kan testi

ERYTHROMYCIN : English Turkish

n. eritromisin, antibiyotik ilaç türü

ERYTHROPOIESIS : English Turkish

n. kırmızı kan hücrelerinin oluşumu

ERYTHROPOIETIC : English Turkish

adj. eritropoetik, kırmızı kan hücresi üretimi

ERYTHROPOIETIN : English Turkish

n. eritropoetin, kırmızı kan hücrelerinin üretimini düzenleyen madde

ES : English Turkish

n. es, (Kimya) Aynştanyum simgesi (Albert Einstein'ın adını taşıyan radyoaktif metalik element)

ESALEN : English Turkish

n. Esalen, kaliforniya'da (ABD) bulunan konferans ve dinlenme merkezi

ESAU : English Turkish

n. Esau, Edom, doğuşan kazanılan hakkını erkek kardeşi Jacob'a satan Isaac ve Rebekah'nın ilk oğulları (İncil’le ilgili)

ESC KEY : English Turkish

esc tuşu, programlardan çıkmak için kullanılan klavye tuşu

ESCABECHE : English Turkish

n. sosta (zeytinyağı, sirke, bitkiler ve baharatlar) marine edilmiş balık (yaklaşık bir gün) içeren ve daha sonra kızartılan veya sıcak suda kaynatılan ve aperatif/meze olarak soğuk servis edilen İspanyol yemeği

ESCADRILLE : English Turkish

n. hava kuvvetleri uçak filosu

English Turkish