Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ESCARGATOIRE : English Turkish

n. salyangoz yetiştirilen yer

ESCARGOT : English Turkish

n. salyangoz (yemeklik)

ESCAROLE : English Turkish

n. genellikle salatalarda kullanılan bitki türü

ESCARP : English Turkish

n. setin önündeki şey

ESCARPMENT : English Turkish

n. eğimli yüzey, sert ve kayalı yokuş, setlerle ile çevrilmiş alan

ESCHALOT : English Turkish

n. (Botanik) soğancık, yenilebilir soğanı olan soğan türünden bitki; besin olarak kullanılan soğan veya soğancık bitkisi

ESCHAR : English Turkish

n. kabuk (yara)

ESCHAROTIC : English Turkish

adj. şekillenmek için bir kabuk bağlamaya neden olan, sert, aşındırıcı, yakıcı (Tıp)

ESCHATOLOGICAL : English Turkish

adj. (Teoloji) eskatalogya (dünyanın sonu ve öbür dünyayı anlatan bilim dalı) ile alakalı; dünyanın sonu ile alakalı tüm doktrinlerle alakalı

ESCHATOLOGY : English Turkish

n. eskatologya, dünyanın sonu ve öbür dünyayı anlatan bilim dalı

ESCHEAT : English Turkish

n. mirasçı olmadığından malın devlete kalması, devlete kalan mülk, devletin mirasçılık hakkı

ESCHEAT : English Turkish

v. devlete miras kalmak, devletçe el koyulmak

ESCHEATABLE : English Turkish

adj. kamulaştırılabilir, istimlak edilebilir, el konulabilir

ESCHEATED : English Turkish

adj. devlete kalmış, müsadere edilmiş, devlete intikal etmiş

ESCHERICHIA : English Turkish

n. Escherichia, bağırsak bakterisi türü

ESCHEW : English Turkish

v. kaçınmak, sakınmak

ESCHEWAL : English Turkish

n. sakınma, kaçınma,
'den uzak durma

ESCHEWER : English Turkish

n. kaçınan kimse, sakınan kimse, içkiden uzak duran kimse,
'den uzak duran kimse

ESCHSCHOLTZIA : English Turkish

n. Kaliforniya afyonu/haşhaşı, mavimsi yaprakları ve canlı turuncudan sarıya çiçekleri olan afyon ailesinden yıllık yetişen bitki

ESCHSCHOLZIA : English Turkish

n. Kaliforniya afyonu/haşhaşı, mavimsi yaprakları ve canlı turuncudan sarıya çiçekleri olan afyon ailesinden yıllık yetişen bitki

ESCORT : English Turkish

n. eskort, koruma, muhafız; refakâtçı, refakât, eşlik etme

ESCORT : English Turkish

v. refakât etmek, eşlik etmek; korumak

ESCORT OF HONOR : English Turkish

şeref kıtası, onur/şeref işareti olarak bir kimseye eşlik eden muhafızlar grubu

ESCORT SERVICE : English Turkish

eskort servisi, refakat servisi, ödeme karşılığı kadın refakatçi/arkadaş ayarlayan kuruluş (bazen fahişeliğide içeren)

ESCRIBE : English Turkish

v. (Geometri) bir üçgenin çevresine üçgenin bir kenarına ve diğer iki kenarının uzantılarına teğet bir çember çizmek