English Turkish
ESCRITOIRE : English Turkish
n. çekmeceli yazı masası
ESCROW : English Turkish
n. malın emaneten üçüncü şahsa verilmesi
ESCUDO : English Turkish
n. gümüş Portekiz sikkesi
ESCULAPIAN : English Turkish
adj. tıp, tıbbi, tıp tanrısı ile ilgili
ESCULENT : English Turkish
adj. yenir
ESCULIN : English Turkish
n. esas olarak güneş kremi losyonlarında kullanılan bitkisel madde
ESCUTCHEON : English Turkish
n. arma, armalı kalkan, isim plâkası
ESDI : English Turkish
ESDI, hard diskleri kontrol etmek için eski ara yüz (Bilgisayar)
ESDRAELON : English Turkish
n. Esdraelon, Jezreel Vadisi, Mt Carmel ve Ürdün nehri arasında bulunan kuzey orta İsrail'de verimli tarım bölgesi, çok sayıda antik savaşların olduğu yer
ESE : English Turkish
n. ESE, doğu ve güneydoğu arasında yarı mesafede olan yön
ESEMPLASTIC : English Turkish
adj. farklı şeyleri bir bütün olarak birleştirerek düzenleme veya oluşturma gücüne sahip olan, bir birim/ünite şeklinde düzenlenmiş
ESERINE : English Turkish
n. glakom (gözdeki sıvı basıncının yükselmesi, göz tansiyonu) tedavisinde bir ilaç olarak kullanılan kimyasal madde
ESFAHAN : English Turkish
n. Esfahan, İran'da bir şehir (ayrıca İspahan); İran'da bir vilâyet (ayrıca İspahan)
ESKILSTUNA : English Turkish
n. Eskilstuna, güneydoğu İsveç'te bulunan bir şehir
ESKIMO : English Turkish
n. eskimo, eskimoca
ESKIMO DOG : English Turkish
n. eskimo köpeği, kalın kürkü ve dik kulakları olan Kutup bölgelerinde kızakları çekmek için kullanılan büyük güçlü köpek cinsi
ESKIMO PIE : English Turkish
n. Eskimo Pie, çikolata ile kaplı dondurmanın ticari ismi (ABD ve Kanada'da)
ESL : English Turkish
ESL, anadil konuşucusu olmayanlar için tasarlanmış İngilizce öğretim programı
ESOPHAGAL : English Turkish
adj. yemek borusu/yutakla alakalı, ağzı mideye irtibatlayan kanal ile alakalı (Anatomi)
ESOPHAGEAL : English Turkish
adj. yemek borusu ile ilgili
ESOPHAGITIS : English Turkish
n. yemek borusu iltahabı
ESOPHAGOGASTRIC JUNCTION : English Turkish
n. (Tıp) yemek borusu ve mide epitelyumu arasındaki bağlantı noktası
ESOPHAGOSCOPE : English Turkish
n. (Tıp) oesophagoscope, yemek borusunun içini muayene etmekte kullanılan endeskop
ESOPHAGUS : English Turkish
n. yemek borusu, yutak
ESOPIAN : English Turkish
adj. Ezop'a ait veya Ezop ile alakalı veya Ezop tarzında
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani