English Turkish
F.O. : English Turkish
Dışişleri Bakanlığı
F.O.B. : English Turkish
F.O.B., bir malın belirli bir limanda gemi üzerinde ya da başka belirlenmiş bir yerde teslimat dahil tüm masraflarını satıcı tarafından karşılanacağını belirten terim (bu noktadan sonra alıcı sorumludur ve tüm diğer masrafları karşılar)
F.S. : English Turkish
Faraday Topluluğu, elektrokimya bilimini desteklemek için kurulmuş topluluk, elektrometalurji, kimyasal fizik, metalografi
F.U.C.K : English Turkish
sikmek, cinsel birleşme, cinsel ilişki; insanlar arasında yasak cinsel ilişki
F.V. : English Turkish
(Latince) sayfanın öbür yüzünde, sayfanın arkası
FA : English Turkish
n. fa notası, diyatonik (sekiz tondan oluşan müzik skalası veya sekiz ana nota) skalada dördüncü ton (Müzik)
FA-FLAT : English Turkish
fa bemol, müzik skalasında Fa notasının yarım ses altındaki nota
FA-SHARP : English Turkish
fa diyez, Fa notasının yarım ses üzerindeki nota
FAA : English Turkish
Federal Havacılık İdaresi, havayolu güvenliğini denetleyen ve havayolu endüstrisini düzenleyen ABD devlet kurumu
FAA : English Turkish
Filo Hava Birliği, uçakların gemi üzerinde işletiminden sorumlu olan İngiliz Kraliyet Donanmasının bir kolu
FAB : English Turkish
adj. kocaman, çok büyük, muazzam
FABACEOUS : English Turkish
adj. bezelye ailesine ilişkin; fasülyeye benzer (Botanik)
FABIAN : English Turkish
adj. ağırdan alan, ağır; ihtiyatlı, tedbirli, sürüncemede bırakan; ılımlı sosyalit
FABIAN : English Turkish
n. ılımlı sosyalit dernek üyesi
FABIAN SOCIETY : English Turkish
n. ılımlı sosyalist bir dernek (İng.)
FABIAN TACTICS : English Turkish
n. ağırdan alma politikası, düşmanı ufak savaşlarla yorma
FABIANA : English Turkish
n. Fabiana, kadın ismi
FABIANISM : English Turkish
n. fabianizm, Fabiyen toplulu tarafından savunulan ilkeler (İngiliz Sosyalist Organizasyon)
FABIUS : English Turkish
n. Fabius, erkek ismi (Latince)
FABIUS MAXIMUS : English Turkish
n. Fabius Maximus, Quintus Fabius Maximus Verrucosus (
203 B.C.), İkinci Kartaca Savaşı sırasında Roma ordusunun yeniden toparlanmasına izin vermek için mücadeleyi durduran Hannibal’a karşı mücadeleyi kazanan Roma komutanı ve devlet adamı
FABLE : English Turkish
n. masal, efsane, kıssa
FABLED : English Turkish
adj. efsanevi, uydurma
FABLER : English Turkish
n. fabl yazarı, hayali hikayeler uyduran kimse; fabl bestecisi; gerçekdışı ve sahte işlerle uğraşan kimse
FABLESS : English Turkish
adj. mikroçip tasarlayan ancak ürünleri kendi sahip olduğu fabrikada değilde anlaşmalı yüklenicilerce üretilen bir şirketle alakalı
FABLIAU : English Turkish
n. kısa komik manzum ortaçağ masalı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani